Machiavelli, XII. Louis’nin Napoli seferini eleştirirken şunu ifade ediyordu: “En zayıfları yok ederek, güçlüleri daha da güçlü yaptı…”

Bir iktidarın yapabileceği en büyük hatalardan biri, zayıfları ve orta hallileri yok etmektir…

Zira İbn Haldun’da: “Zenginlere çalışan bir iktidar, kendi elleriyle sonunu hazırlar…” der…

AK Parti iktidarının temel dayanağı zayıf ve orta halli kesim olmuştur ve Sayın Erdoğan’da bu hakikatin çok farkındadır…

Dolayısıyla pandemi ve savaş sebebiyle dünyada değişen dengelerin hedef aldığı zayıf ve orta sınıfların -hiç istemeyeceği açık- faturasının AK  Partiye kesilme ihtimali çok ciddi olarak değerlendirilmelidir…

Zira muhalefetin yürüttüğü politikaların temelinde de bu vardır…

Yaşananları “dünyadan kopuk” olarak gösterme ve sadece “iktidarın beceriksizliği” olarak sunma çabası, bu zeminde öne çıkmaktadır…

Muhalefetin eleştiri repertuarını tamamen bu zeminde yenilediği de düşünüldüğünde, AK Parti’nin adeta “varlık sebebi” olan kitlelerle arasını açma çabası daha net olarak görülebilir…

Muhalefet, meseleyi bir “Kriz davası”na dönüştürme çabasıyla iktidarı, dayandığı tabana “yargılatmak” için her türlü manipülasyonu denemekten de çekinmiyor; hatta açıkça denemekten…

Krizin “küresel” olarak algılanmasının bir “Kriz asabiyeti” oluşturacağı ve bunun da iktidara hizmet edeceği düşüncesi, muhalefetin meseleyi “sadece Türkiye’de oluyor” olarak göstermesine sebep oluyor…

Bu gerçeği iktidarın iyi görmesi ve yaşananları, “Salgın prizması”ndan yansıtmayı etkin bir yöntemle başarması gerekiyor…

En azından enerjide yaşananları sanki petrol ve doğal gaz üreten ülkeymişiz ve yapılan zamlar da iktidarın elindeymiş gibi sunan dilin karşısına neyin konumlandırılacağı çok iyi hesap edilmelidir…

Gabriel Martinez_Gros’un; “Yaratıcı devlet, yok edici hale gelir” sözünden mülhem AK Parti’yi, yaşatmak için en fazla çaba gösterdiği kesimi yok etmek isteyen bir parti konumuna indirgemeye çalışan bir muhalefet çabası iyi görülmelidir…

Çünkü AK Parti, yaşattığı zayıf ve orta kesim sayesinde yaşayacak…

Aksi her çaba, kendi sonuna çalışmak olur zira…

El-Talibi’ye; “İktidar kısırdır” sözünü söyleten her zaafın farkında olmak ve bugüne kadar olduğu gibi sadece seçkinlere çalışmayıp, iktidarın ne denli verimli olduğunu göstermek çok önemlidir…

Her iktidar -seviyesi farklı olsa da- doğası gereği lüksü getirir…

Fakat bu lüks “yıkıcı lüks”e dönüşmemeli; sayısız iktidarı tarihin raflarına ittiği gibi…

Azın da çoğun da iyi pay edildiği bir denge gerekiyor; şiddet üretmesin diye…

Bu zor zamanlarda iktidarın, “hemen orada” olduğunu bilmek, her vatandaşın beklentisidir ve umut kaynağıdır…

Yeter ki samimiyetler sorgulanmasın ve parazitler tarafından kesintiye uğratılmasın…