Bosna Hersek ile Arnavutluk arasında geçtiğimiz hafta “pasaportsuz seyahat” anlaşması imzalandı. Tiran’a giden Bosna Hersek Dışişleri Bakanı İgor Tsrnadak ile Arnavut mevkidaşı Ditmir Buşati tarafından imzalanan anlaşma ile Bosna Hersek vatandaşları Arnavutluk’a, Arnavutluk vatandaşları da Bosna Hersek’e pasaportları olmadan sadece kimlikleri ile giriş-çıkış yapabilecek. Bu anlaşma aslında Balkanlar’ın 2 Müslüman kadim milletinin birbirine yakınlaşması açısından çok önemli. Arnavutlar ve Boşnaklar, Osmanlı ile birlikte İslam’la müşerref oldu ve bizlerle yüzyıllarca kader birlikteliği yaptı. Ancak Osmanlı’nın o bölgeden çekilmesiyle birlikte Balkanlar’ın adeta yetim 2 milleti olarak kalan Arnavutlar ve Boşnaklar, Sırplar ve diğer büyük güçler tarafından büyük haksızlıklara, katliamlara uğradı. Yine aynı güçler bu iki milleti birbirine karşı düşman etmek için büyük çaba harcadı. Balkanlar’ın bu iki Müslüman kadim milletinin bir araya gelmemesi, birlikte hareket etmemeleri için suni düşmanlıklar ekilmeye çalışıldı. Eski Yugoslavya döneminde Slav olmadıkları için Sırpça-Hırvatça-Boşnakça dillerini iyi konuşamayan Kosova, Makedonya ve Karadağ’daki Arnavutlar’la maalesef yıllarca Sırplar’ın yanı sıra Boşnaklar da dalga geçti. Arnavutlar, aksan ve Sırpça’daki padejleri (ismin halleri) tam olarak bilmedikleri için eski Yugoslavya’da aşağılanıyordu.

Ancak Bosna Hersek’teki savaşın başlamasının ardından bu ülkenin yardımına çok sayıda gönüllü Arnavut koştu. Bu durum Arnavutlarla, Boşnaklar arasında örülmeye çalışılan suni duvarı bir nebze de olsa yıktı. Ancak Kosova’nın 17 Şubat 1998 yılında bağımsızlığını ilan etmesiyle Arnavutlarla Boşnaklar arasında yeniden sorunlar başladı. Çünkü, Bosna Hersek, içerdeki Sırpların engellemesi nedeniyle bugüne kadar Kosova’nın bağımsızlığını bir türlü tanıyamadı. Buna karşılık olarak ise Kosova’da yaşayan Boşnaklara, dilleri nedeniyle Arnavutlar tarafından çeşitli sorunlar çıkartıldı. Boşnakça’nın Sırpça’ya benzemesinden dolayı Arnavutlar her ortamda bu dilin konuşulmasından duydukları rahatsızlığı gerek Kosova’daki gerekse bu ülkeye misafir olarak Bosna Hersek’ten veya Sancak’tan gelen Boşnaklara yansıttı.

Kosova ve Bosna Hersek arasındaki bu sorun zamanla Arnavutluk’ta yaşayan Arnavutları da etkiledi. Buradaki Arnavutlar da bile Bosna Hersek’e karşı önyargı oluşmaya başladı. Şimdi Arnavutluk ile Bosna Hersek arasında pasaportsuz ziyaretler, iki ülke ve iki halk arasındaki suni duvarların yıkılmasında önemli bir etken olacak. İnşaallah iki ülkenin bu şekilde yakınlaşması beraberinde bu iki halkın birbirini daha iyi tanımasına ve aralarındaki önyargıların da yok olmasına vesile olacaktır.

Balkanlar’da Sırplar’ın Ortodoksluk üzerinden Makedon ve Karadağlılar’la ilişkilerini gün geçtikçe geliştirdiklerine tanık oluyoruz. Bu nedenle Arnavutlar, Boşnaklar ve hatta bu bölgede yaşayan Türkler’in de temel konularda birlikte hareket etmeleri, Balkanlar’da Müslüman halkları daha da güçlü kılacaktır.

Ancak Bosna Hersek’in Kosova’yı bağımsız olarak tanımaması, bu ilişkilerin daha üst seviyelere çıkartılması konusunda hep engel olmaya devam edecektir. Nitekim Tiran’da “pasaportsuz seyahat” anlaşmasının imzalanması sırasında gazeteciler Bosna Hersek’in Sırp asıllı Dışişleri Bakanı Igor Tsrnadak’a bu konuyu da sordu. Tsrndak’ın verdiği cevap ise “Bosna Hersek’in Kosova konusundaki tutumunun değişmediği” şeklinde oldu. Ancak inşaallah bu tutumun da değişeceği zaman elbette gelecektir.

Türkiye’ye de bu konuda elbette önemli görevler düşüyor. Türkiye, bu bölgenin kadim milleti olan Arnavut ve Boşnaklar’ın arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için de inisiyatif alarak çalışmalar yürütmesinde fayda var.