Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa kentinde, dün soykırımın 20. Yılı anma törenleri gerçekleştirildi. Bu törenlerde 136 savaş kurbanının cenazesi toprağa verildi. Törenlerde acı ve gözyaşı hakimdi. Soykırımın üzerinden 20 yıl geçmişti, insanlar daha yeni yeni yakınlarının kalıntılarını bulup, onlara insana yakışır şekilde cenaze töreni düzenleyebiliyor.

Törenlere, Türkiye’den başta Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu olmak üzere Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ile çok sayıda Bosna gönüllüsü katıldı. Törenlere, Türkiye’den üst katılım olması çok ama çok önemliydi. Çünkü Srebrenitsa’yı işgal eden RatkoMladiç, o gün çevresinde toplanan askerlerine aynen şöyle sesleniyordu: “Bu şehri Sırp milletine armağan ediyoruz. Türklerden intikam alma zamanı geldi…” Mladiç ve zihniyeti, o topraklarda yaşayan Boşnakları Türk olarak görüyorlardı ve onların o topraklarda yaşama hakkı olduğunu kabul etmiyorlardı.

Törenlere, eski ABD Başkanı Bill Clinton’un da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeden yetkili de katıldı. Clinton başta olmak üzere birçok yetkilinin yüzünde bir utanç ifadesi vardı. Çünkü bu utanç, onların ellerinde imkan varken Srebrenitsa’da insanların katledilmesini engelleyememelerinden kaynaklanıyordu. Srebrenitsa 11 Temmuz 1995 yılında işgal edilirken, BM koruması altındaydı. Yani BM, orada yaşayan insanların canına, namusuna kefil olmuştu. Ancak o gün BM bünyesinde Srebrenitsa’da görev yapan Hollandalı askerler, Boşnakları cellatlarına teslim ettiler. Avrupa’nın kalbinde insanlık katledilirken, dünya yaşananları tam 3.5 yıl izledi. İsteseydiler bu soykırımı durdurabilirlerdi.

Sabırları ve merhametleriyle bilinen Boşnaklar, dün özellikle Sırbistan Başbakanı AleksandarVuçiç’e çok tepkiliydiler. Bu tepkileri Vuçiç’in tören alanına girmesiyle başladı. Tören alanında yuhalanan ve pet şişe yağmuruna tutulan Vuçiç, korumaları ve polisler tarafından alandan uzaklaştırılmak zorunda kaldı.

Aslında, bu olayla da Sırplar amacına ulaşmış oldu. Çünkü soykırım gibi ağır bir suçu nasıl ve ne şekilde bastırabilmenin derdindeydiler. 11 Temmuz’daki törenlere haftalar kalan Sırplar planlarını hayata geçirmeye çalıştı. Bir yandan NaserOriç’i İsviçre’de tutuklattırmaya çalıştılar, diğer yandan “IŞİD” adı altında inançlı Boşnaklara yönelik operasyonlar düzenlediler. Bu yapılanlarda gerekçe, kendilerini aklama ve temize çıkarmaydı. Bunlarda başarılı olamayınca Başbakan Vuçiç, aniden törene katılma kararı aldı. Daha bir hafta önce Belgrad’da RatkoMladiç adına cadde açılışı yapan Vuçiç’in, bu törenlere gelmesinin nedeni acaba neydi? Vuçiç, savaş zamanında Çetniklerle birlikte Saraybosna kuşatmasına katılmış bir siyasetçidir. Aynı Vuçiç’in savaş zamanında kayıtlara geçen sözleri ise aynen şöyleydi; “Öldürülen her Sırp için biz de 100 Müslüman öldüreceğiz…” Bu sözleri kendisine dün tören alanında açılan pankartla da hatırlatıldı.

Vuçiç’in tören alanından ayrılmasının ardından Sırbistan İçişleri Bakanı NebojsaStefanovic ise yaşananları “Başbakana suikast girişimi” olarak nitelendirdi.

Dünyanın birçok televizyonu ve medyası ise Sırbistan Başbakanı Vuçiç’in tören alanından yuhalanmasını ve uzaklaştırılmasına yer verdi. Bu şekilde aslında Sırplar amacına ulaştı.

Ancak şunu unutuyoruz, Srebrenitsa törenlerinin 15. Yıl dönümüne Sırbistan’dan Cumhurbaşkanı BorisTadiç de katılmıştı. O törenlerde Tadiç’e karşı en ufak bir taşkınlık olmamıştı. Çünkü Boşnaklar’ın kendilerine ve şehitlerine saygı duyanlarla bir sorunları yok. Sorun sanırım halen Sırbistan’ı idare edenlerin Çetnik zihniyetinden kurtulamamış olmasından kaynaklanıyor.