Cinayet tarihi, ABD tarihinde büyük kırılma olan 11 Eylül’ün bir gün öncesi. Utah Valley Üniversitesinin bahçesinde 3 bin kişi toplanmış. Z kuşağının, özellikle erkekleri için bir ikna makinası olan Charlie Kirk konuşuyor.
Trump’ın “Amerika için karanlık bir an” dediği o saniyede, 180 metre uzaktan atılan tek kurşun, Kirk’ün şahdamarına, nokta atış tam isabet ediyor.
Konunun da tam şah damarı: o sırada bireysel silahlanma konuşuluyor. Konuşmacı, her zaman yaptığı gibi, bireysel silahlanmanın kanlı sonuçlarının, ABD’deki özgürlük ortamının bedeli olduğunu savunuyor.
Arizona Güzeli unvanlı, eski bir model olan eşi Erika Kirk, “kocamın suikastından sorumlu olan kötü niyetli kişiler, ne yaptıklarından habersizler” dese de tam tersi olması kuvvetle muhtemel; yani ne yaptıklarını çok iyi biliyor olmaları.
PORTRE
Charlie Kirk, bir Trumpsever. Trump’a göre ise “tam bir vatansever.” 31 yaşında. Chicago'nun varlıklı bir mahallesinde büyümüş. Eğitimini yarıda bırakıp kendi çizdiği ‘aktivistlik’ yolunda yürümeye başlamış.
Henüz 18 yaşındayken, muhafazakar öğrenci örgütü Turning Point USA (ABD için Dönüm Noktası-TPUSA) kurucu ortağı olmuş.
TPUSA’nın en popüler etkinliği üniversitelerde açık hava münazaraları düzenleyip solcuları, liberalleri, demokratları köşeye sıkıştırmak.
Savunduğu fikirler çok keskin, çok köşeli: Serbest Pazar… gittiği yere kadar. Sağlık: politika filan yok, parası olan yaşasın. Eğitim: en iyisini özel sektör verir.
DAHASI
Nefret yayan, azınlıkları ve kadınları hedef gösteren biri. Beyaz erkeklerin dışında neredeyse herkese nefretle bakıyor. Kendisini, düşünülenin tam tersine; siyahların değil, beyazların ırkçılığa uğradığına inandırmış. Bu konuda yalan üretmekten ve yaymaktan çekinmiyor.
Kararlı bir İsrail savunucusu. Ona göre; Filistin diye bir yer yok.
Küçük farklarla kendisini öteki İsrail yanlılarından ayrıştırarak, kimliğini inşa etmeye çalışıyordu. ‘Antisemitizmle mücadele’ adı altında düşünce özgürlüğünün daraltılmasına karşı çıkıyor, İsrail hükümetini eleştirmenin Yahudi karşıtlığı anlamına gelmediğini savunuyordu.
KOMPLO
Suikasta dair yakın ya da uzak komplo teorilerini bir yana bırakabiliriz. Nasıl olsa orada söz çok dolandırılacaktır. Suikastın arkasında kim olabilir? İsrail…, Netanyahu…, Mossad… Neden olmasın! İçinde İsrail’in de olduğu başka işbirlikleri, başka odaklar… o da olabilir. Ya da çağımız şartlarının üretimi bireysel bir terörist… Her şey mümkün.
Suikastçı Müslüman, siyahi ya da göçmen olsaydı, suikast ve suikastçı üzerine konuşmak için Trump’a çok geniş bir alan açılacaktı. Hele bunların üçü bir kişide toplansaydı, ideal olurdu!
Öfkesine yenik düşmüş bir solcu, saldırgan bir Demokrat Partili çıksaydı da iyiydi! Neyse ki; tetiği çeken beyaz, babadan Cumhuriyetçi ve MAGA’cı. Yazdığı The Maga Doctrine adlı kitap, 2020 yılının en çok satanları arasında yer almış.
DÜNYANIN GİDİŞ YÖNÜ
İsrail soykırımının, ırkçılığın, silahı kutsamanın, güce tapmanın, popüler kültürle kitleleri teslim almanın, provokasyonlarla siyaset yapmanın kesişme noktasında ürpertici bir cinayet. ABD’nin hızla içine yuvarlandığı şiddet kültürünün kristal bir örneği. Şok olma eşiği epey yüksek olan ABD’yi dahi şok etmeyi başardı.
ABD, dünyaya şiddet yaydığına göre; dünyanın geldiği yeri ve gittiği yönü gösteriyor. Üstelik Kennedy suikastı ölçüsünde ya da 11 Eylül kadar önemli bir kırılma noktası.