Seçim yaklaştıkça propagandanın dozu arttı. Söylemler sertleşti, dedikodu ve manipülasyonun seviyesi yükseldi. Son haftaya kadar oldukça seviyeli bir düzeyde yapılan çalışmalar “sosyal medya” denen çağdaş “fısıltı gazetesi” yoluyla kirlenmeye, bulanmaya başladı. Şimdi sabırlı, dikkatli olmanın vaktidir. Körlerin dolma yemesi misali kötüler iyileri de gaza getirip suç işlemeye ve hata yapmaya teşvik ediyorlar. Çünkü kötüler için, ar damarı çatlamışlar için her yol mübah; hedefe ulaştıracak her araç meşrudur. Asıl korkulması gereken insan tipi bunlardır. Akıllı ve mert düşman,  ikiyüzlü dost görünümlülerden her zaman evlâdır. Milletimiz ferasetiyle doğrularla bin yüzlüleri birbirinden ayıracaktır.

Son hafta seçimin göstergesi, meydanlar olmaya başladı. Liderlerin topladıkları kalabalıklar üzerinden değerlendirmeler yapılıyor. Dijitalleşmenin kuşatıcılığıyla beraber görselliğin aşırı tüketim malzemesi olduğu bir dönemde insanların meydanları doldurmaları ayrı bir değerlendirme konusudur. Yeni teknikler karşısında eski usul meydan geleneğinin korunması bir hayli ilginç. Bu konuya başından beri çok önem veren liderlerin başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geliyor. Onun halkla yoğun bir şekilde buluşmaları rakiplerini de meydanlara inmeye mecbur ediyor. Muhalefetin meydanlardaki başarısızlığı ise onları öfkelendiriyor ve farklı taktikler geliştirmelerine yol açıyor. Erzurum’da yaşananları bir de bu çerçeveden değerlendirin.

Cumhurbaşkanı katıldığı meydan toplantılarından katılımcı sayılarını veriyor. Şehirlerin büyüklerine oranla katılım sayısı oldukça yüksek görünüyor. Ama rekor katılım Büyük İstanbul Mitinginde yaşandı. AK Parti daha önceki açık hava toplantılarını Yenikapı’da yapardı. Orada da oldukça coşkulu mitinglere şahit olduk. Yenikapı’da yapılan en heyecanlı, görkemli miting ise 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bütün siyasi liderlerin yaptığıydı.  Hem katılım hem de heyecan açısından çok başarılı idi.

İstanbul’da son büyük halk harekâtı, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde yaşandı. İstanbul şartlarında ulaşımın oldukça zor olduğu bir mekâna resmî rakamla 1 milyon 700 bin kişinin gelmesi bir rekordur. Resmi rakamlardan çok daha fazlası vardı çünkü birçok insan, trafiğin kilitlenmesi nedeniyle meydana ulaşamadı. Giriş ne kadar zor olduysa meydandan ayrılmak da o kadar zor oldu. Miting sonrası insanlar evlerine gece yarısı varabildiler.

İşin ilginç yanı olarak bu insanlar nereden çıktı, diye sormamız gerekiyor. Bana göre bu tam bir halk harekâtıdır. Seviyeli, olgun, aşırılığa kaçmadan mütebbessim cehreler adeta olaya el koydular. Büyük çoğunluğunun kadınlardan oluştuğu topluluk, kararlı adımlarla meydandaki yerlerini aldı.  Bu kadar büyük bir kitlenin vakarlı duruş sergilemesi karşısında bir kez daha milletimizin büyüklüğünü görmekten duyduğum memnuniyeti ifade etmek isterim. Heyecan, mutluluk, coşku vardı ama aşırılık yoktu.

İşte bu muhteşem topluluk seçimin gidişatını değiştirdi. Yerli yabancı herkesin dikkatini çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında garip manşetler atan emperyalistlerin maşası yayın organları bile bu kalabalık karşısında hayranlıklarını gizleyemediler. Bu muhteşem topluluğun bir mesajı da onlara idi. “Genelde sessiz duruşumuzu zayıflık olarak değerlendirmeyin. Zor zamanda biz imdada yetişiriz.”

Artık son üç gün içindeyiz. Ülkemizin geçmiş ve geleceğinin muhasebesini yapıp aklı ve gönlü selîm bir şekilde sandığın başına gidelim. Tercihimizi yaptıktan sonra sonuçların ülkemiz ve milletimize hayır getirmesini temenni edelim.