Önceki gün Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ydü.

Böyle bir başlığı bulur da CHP’si FETÖ’sü PKK’sı üzerinde tepinmez mi?

Ne kadar vatan millet düşmanı varsa Basın Özgürlüğü isimli geyiğin etini bu sene de iyice çiğnediler, sonra da tükürüp attılar.

FETÖ’cüler, yargıya polise hükmettikleri dönemde boyun eğmeyen insanlara yaptıkları akıl almaz zulümlerle ‘özgürlük’ ifadesini hazmedecek mideleri olmadığını yeterince göstermişlerdi.

Bu yüzden böyle günlerde da ancak tükürük malzemesi olsun diye ağızlarında geveliyorlar.

Bu sene de PKK ve FETÖ tayfasının ağzında çiğnediği, muhalefet partilerinin de mal bulmuş mağribi gibi sarıldığı 91 rakamı gezindi ortalıkta. Bu geveleme kervanına Ali Babacan da katıldı.

Twitter hesabından şöyle dedi Ali Bey:  “Tam 91 gazeteci haberleri ve fikirleri nedeniyle tutuklu veya hükümlü olarak hapiste tutuluyor.”

Bu rakamı nereden alıyorlar? Bir gazeteciler sendikasının açıklamasından…

O sendikanın sayfasında 91 kişinin ismi var. O listede FETÖ mensubu olarak tutuklanan, yargılanan veya hükümlü 40 kişi var. Yine 10 kişi PKK ile ilişkili…  Aynı sayfada kişilerin çalıştıkları kurumlar da Zaman, Meydan, Millet, Nokta, Aktif Haber, Rota Haber vs diye sıralanıyor.

Yurt dışından yayın yapan Tr724 isimli site FETÖ’nün yayın organı Zaman’ın devamı…  Bu sitede bu tutuklu kişiler için “Esir” ifadesi kullanılıyor. Niçin esir? Türkiye’yi düşman ülke gördüklerinden olsa gerek. Babacan, eski bir Dışişleri Bakanı olarak ‘esir’in aynı zamanda “savaşta ele geçen düşman” olduğunu biliyordur sanırım.

Şimdi bir basın mensubu olarak Babacan’dan istemekte haklı olduğum bir izahat var.

Bu 91 kişinin “fikir ve haberleri” nedeniyle tutuklu veya hükümlü olduğunu iddia ediyorsunuz. Madem öyle, bu kişilerin tutuklanmasına “tek sebep” olan haberlerin ve fikirlerin ne olduğunu da açıklayın!

91 geyiğini geveleyen herkes izah etmek zorunda. Ama CHP’nin izah etmesine gerek yok.

Çünkü CHP bugün kendi borazanlığını yapan Cumhuriyet Gazetesi’ni 1939-45 arasında tam 5 ay 9 gün kapatmış bir parti olarak basın özgürlüğü konusunda altın varaklı tarih sayfalarına sahip.

Mesela CHP’li 2. Dünya Savaşı yıllarında Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nden basına şöyle talimatlar giderdi:  “Anadolu Ajansı’nın haberlerinden başka haber yazılmayacaktır; sansasyonel başlık yazılmayacaktır, başmakale yazılmayacaktır; ikinci baskı ve ilave yapılmayacaktır. Basın-Yayın Genel Müdürlüğü’nden ve Anadolu Ajansı’nın vereceği dış haberlerden başka hiçbir dış haber yayınlanmayacaktır. Türk rejiminin ve bu rejimin ideolojisinden gayrı, velev inceleme adı altında olsa da diğer rejimlere ve ideolojilere ait yayın yapılmayacaktır.”

Hakkını yemeyelim, o yıllarda CHP basının işini kolaylaştırmak için elinden geleni yapardı. Mesela 29 Ağustos 1941 yılında yine dönemin Basın Yayın Genel Müdürü’nden gazetelere giden resmi talimat şöyle diyordu: “Hatay‟da 15 haydut 3 otomobil soymuş, bir polisi öldürmüş, 2 kişi yaralanmış ve 15.000 lira gasp ederek kaçmışlar. Bu haber yazılmayacaktır”

Yani özgürlük deyip güldürmeyin adamı.

Bugünün yardakçılığını yaptığınız CHP, bu ülkede yaşadığı CHP zulmü sebebiyle vatandaşını kendi mezar taşına ‘Hapis’ yazdıracak kadar millete zulmetmiş partinin adıdır.

Bakalım bugünün yalancılarının mezar taşında ne yazacak.