Hafta başında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz 2026 – 2028 yılları arasında uygulanacak olan Orta Vadeli Programın detaylarını kamuoyuyla paylaştı.

Ekonomi programının yolunda gittiğinin yanında temel makroekonomik yaklaşımların büyük bir kararlılıkla sürdürüldüğü, hedeflerden sapmaların olmadığı ve ülkemiz ekonomisinin dış şoklara karşı dayanıklılığının arttığı Cevdet Yılmaz’ın üzerinde önemle durduğu konu başlıklarıydı.

Ayrıca enflasyonla mücadelenin büyük bir kararlılıkla sürdürüldüğü ve bu yönde ciddi bir başarı elde edildiği konusuna da bir diğer önemli konu olarak Orta Vadeli Program toplantısının lansmanında değinilmiştir.

Enflasyonun gerilemesinin 42.5 puan düzeyinde olduğu ve bu gerileme sürecinin içinde bulunduğumuz Eylül ve sonrasında gelen Ekim aylarında da devam edeceği kararlılıkla vurgulanmıştır.

Milli gelir büyümesinin ılımlı seyretmesinin yanında cari işlemler açığının da tarihsel ortalamaların altında olmasının ekonomik anlamda büyük kazanımlara yol açtığının da altı çizilmiştir.

Kur Korumalı Mevduat hesaplarının önümüzdeki yıl tamamen kapanarak ekonominin üzerindeki ciddi bir yükün kaldırılacağı da Cevdet Yılmaz’ın değindiği bir başka konu olarak kayıtlara geçmiştir.

Orta Vadeli Programda büyümenin 2025 yılında aynı kalacağı 2026 da büyümenin 3,8; 2027 de 4,3 ve 2028 de 5 düzeyinde olacağı planlanmaktadır.

Beklenilen işsizlik oranlarının da 2025 de % 8.5; 2026 da % 8.4; 2027 de % 8.2 ve 2028 de % 8 in altına inmesinin beklendiği ifade edilmiştir.

Enflasyon oranlarının da 2025 de % 28.5; 2026 da % 16; 2027 de % 9 ve 2028 de % 8 e düşerek artık tek haneli rakamlarda enflasyonun devam edeceği öngörülmektedir.

Tüm bunların yanında cari işlemler açığının milli gelire oranının 2026 yılında % 1.3; 2027 yılında % 1.2 ve 2028 yılında ise % 1 düzeylerine inmesi beklenmektedir.

Bütçe dengesi ise 2025 yılında % 3.6; 2026 da % 3.5 ve 2026 da ise % 3’ün altında olması öngörülmektedir.

Programın sonunda tek haneye düşürülmesi öngörülen enflasyon ile fiyat istikrarının kalıcı olarak sağlanması amaçlanmaktadır. Fiyat istikrarı alım gücünün erimemesi anlamında son derece önemli bir faktör olduğu için bu anlamda enflasyonun da dizginlenmesi çok ama çok önemli bir konu olarak karşımızda durmaktadır.

Enflasyonu dizginleyebilmek için de ekonomik çevredeki tüm kurum, kuruluş ve organizasyonlar üzerlerine düşen görevleri harfiyen yerine getirmelidirler.

KOBİ’lerin rekabet güçlerini artıracak adımların atılması da Orta Vadeli Programın önemli amaçları arasında yer almaktadır.

Gıda fiyatlarında ki kalıcılık ayrıca sosyal konut üretiminin fazlaca yapılarak konut fiyatlarının belirli düzeylerde tutulması da programın bir diğer önemli amacı olarak ön plana çıkmaktadır.

Reel sektörün devlet tarafından desteklenmesi de program için son derece önemli bir başka liman olarak revaçtadır.

Reel sektör finansmana erişimden maliyetlerin kontrolüne; üretimde sürdürülebilirlikten global piyasalarda rekabet etme gücüne kadar birçok başlıkta desteklenirse ülke ekonomimiz daha rahat nefes alabilir bir ortama kavuşacaktır.

Hep birlikte izleyip göreceğiz Orta Vadeli Programın başarı düzeylerini ve konularını.