Stairway to Heaven – Cennete Giden Merdiven isimli parçalarıyla ünlenen, Rock çağının en etkili gruplarından olduğu iddia edilen İngiliz Led Zeppelin, Vanity Fair dergisine verdikleri mülakatta şöyle diyorlar: “Biz yıllarca bir Türk müzik adamının ritim, riff ve altyapılarını inceleyerek, bu ritim, riff ve altyapıları kendi müziğimizde kullandık, bunu da ilk defa buradan söylüyoruz; o Türk’ün adı da Orhan Gencebay’dır.”

İsrail’in ‘Küçük Ceylan’ı diye bilinen Linet Menaşe: “Annem Bursalı, babam İstanbullu… İkisi de Türk, ikisi de Musevi… Bu yüzden her fırsatta ‘Ben Türk’üm’ diyorum.”

Tel Aviv’den çeken Kıbrıs Radyosu’nu saatlerce dinlerdik. Şarkıcıların taklidini yapardım. Bülent Ersoy, Kibariye, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur hastasıydım.

En büyük hayalim bir gün Türkiye’de şarkı söyleyebilmekti. Hatta okul gezisiyle Kudüs’teki Ağlama Duvarı’na gittiğimizde dileğimi hiç düşünmeden, “Türkiye’de çok meşhur bir sanatçı olmak ve orada yaşamak” diye yazmıştım. Yaz tatillerinde geliyordum buraya… Hatta bir gelişimde Orhan Gencebay’a kendimi dinletme fırsatını yakaladım. Sesimi çok beğendi, sonrasında elimden tutmaya karar verdi. Ama gel gör ki, bu sefer de askerlik geldi çattı. Normalde askerlik 2 sene ama o dönem kadınlar haddinden fazla olduğu için şansıma 3 ayda tezkeremi verdiler.

Kudüs doğumlu Yasmin Levy, “Ben Türk müziğiyle, Orhan Gencebay dinleyerek büyüdüm. Onunla şarkı söylemeyi isterdim. Kibariye’nin sesine hayranım. Yunanistan’dan Haris Alexiou ile şarkı söylemek harika olurdu. Fısıldayan şarkıcıları değil, güçlü sesleri seviyorum. Çocukluğumdan bu yana melankolik Türkçe parçalar dinledim ve bunlar benim kanıma işledi. Türkiye benim tarihim, kültürüm ve mirasım. İbrahim Tatlıses’le, Kubat’la birlikte şarkı söyledim. Türk, İran, klasik müzik, Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Kubat, Sezen Aksu, Bülent Ersoy, Funda Arar, Billy Holliday, Edith Piaf gibi çok güçlü sesleri dinlerim.

Benim ruhum yaşlı olduğu için hüzünlü şarkılarda kendimi buluyorum. Orhan Gencebay’ın bir melodisi üzerinde çalışmalarım var şu an. Ayrıca Türkiye’ye özel bir proje için bir çalışmalarım var”

Pop ve Arabesk karışımı parçaları seslendiren Linet Meşane’nin Kudüs’teki Ağlama Duvarı’na yazdıklarından hareketle, Arabesk ile Ağlama Duvarı arasında bir bağ olduğunu düşünüyorum.

Arabesk’in dinleyenlerini ağlamaya hazır hale getirdiği için elbette.

Bu mevzuyla alakalı olarak İsmet Özel’in İstiklal Marşı Derneği Konya Şubesi’nin çıkardığı Hanyalı Konya isimli dergide Mustafa Tosun’un bir yazısı var.

İmkânınız olursa bu dergiyi bir incelemenizi tavsiye ediyorum.

Mustafa Tosun’un yazısı, bütün bir memleketi Ağlama Duvarı’na çeviren, ‘Bir proje olarak Arabesk’ meselesine daha fazla ilgi gösterilmesinin gerekliliğini ikaz ediyor.