Yıllar evvel, şöyle 20 yıl kadar önceydi…

İsim vermeyeyim, laikçi bir yazar (sonradan CHP milletvekili olanlarından) ekranlarda “İslamcılarla tartışmayın sizi ikna ederler…” demişti.

Sözleri üç aşağı beş yukarı şöyleydi: “Karl Marks’ı bizden çok daha fazla okumuşlar, tarihi çok iyi biliyorlar. Ne sorarsanız cevaplıyorlar. Bunlarla tartışmayın çünkü bunlarla tartıştığınızda sizi ikna ederler…”

Tarihe not düşelim;

O günden bugüne değişen pek bir şey yoktur…

Laikçi, çağdaş, ulusalcı, Atatürkçü, Kemalistler, iflah olmaz, dermanı ve aşısı henüz bulunamamış yeni tip muhafazakarvirüs salgınına duçar olmuş gibidirler.

Yakalanıldığı takdirde bu hastalıktan kurtulmak çok zordur.

Koronadan beterdir.

Korona erken öldürür…

Bu ise öldürmez süründürür…

Yeni tip muhafazakarvirüsün belirtileri şunlardır: bağnazlık, yobazlık, çağa ayak uyduramama, aklını kullanamama, irticai saplantılar ve aşırı yalancılık…

Hepi topu yüz yıllık bir tarihin, oluştu mu oluşuyor mu belli olmayan geleneğin muhafazasınıyalansız yapamazlar.

Yapabilmeleri için muhakkak ama muhakkak yalana başvurmak zorunda kalmaktadırlar.

Algı oluşturmak içinyalanın her türlüsünü meşru kabul ederler…

Yeni tip muhafazakarvirüs beyinlerini öyle bir tahrip eder ki, konuştukları yalanlar ortaya çıkınca küçük bir özür diler gibi yaparak, yeni yalanlara doğru yelken açarlar…

Çünkü yeni tip muhafazakarvirüs yalandan beslenir.

Afazi belirtileri de gösterirler; beynin dilden sorumlu alanlarının hasarlanmasından kaynaklanan dil bozukluğundan mütevellit, ne konuştuklarından haberleri vardır ne de konuştuklarının, yapıp ettiklerinin sonunun nereye varacağından…

Memleketin hayrına bir iş yapmadıkları yetmiyormuş gibi, memleketin hayrına iş yapanları da yaptıklarına, yapacaklarına pişman etmek için uğraşıp dururlar.

Ve elbet başaramazlar…

Hiçbir şeye saygı göstermezler, ne dine ne de her hangi bir inanca…

En çok İslam’dan nefret ederler…

Derler ve zannederler ki, İslam terakkiye manidir.

Bu yeni tip muhafakazarvirüs salgınına duçar olanların LGBT+’ya gösterdikleri tahammül ve müsamahadan bu memleketin herhangi bir değerinin, memlekete faydalı bir iş yapan herhangibir insan evladının nasiplenemiyor olmasını nasıl yorumlayacağız?

LGBT+’ye çağdaş diye sahip çıkarlarken değerlerimizin adı hep gericiliktir…

Fark edemezler ki tur bindirmişiz; “Bazı geriden gelen yüz bin devir ilerde!”

Bu çağın bağnazlarıdır bunlar…

Beyinleri çalışmaz, kafaları basmaz

“23 Nisan’da,

“Bugün 23 Nisan, yok sayılan, baskı, şiddet ve zorbalıkla yüzleşen, ‘onarım terapisi’ adı altında istismara maruz bırakılan LGBTİ+ çocukların da bayramı” yazarak,

#LGBTİ çocuklar vardır şeklinde sosyal medya etkinliği düzenleyenler laik, çağdaş ve ilericidirler…

Ve Müslümanlar elhamdülillah gerici…