Cape Town’da bir Osmanlı âlimi: Ebubekir Efendi 

Osmanlı Devleti’nin yeni coğrafyalarla çok ilgilenmediğini biliriz. Genel manada bu doğrudur. Portekizliler, İspanyollar, Hollandalılar, İngilizler, Fransızlar Amerika’da, Afrika’da, Asya’da yeni koloniler peşinde koşarken döneminde dünyanın en büyük devleti olan Osmanlı böyle bir arayışa girmemiştir. Ancak büyük devlet olmanın getirdiği mesuliyet ve dünya Müslümanlarının meseleleri nedeniyle dünyanın hemen hemen her yeri ile ilişkiye geçilmiştir. Osmanlının dokunmadığı coğrafya ilişki kurmadığı millet kalmamıştır.

Ümit Burnu’n keşfinden sonra Hollandalılar tarafından Endonezya’dan getirilen çok sayıda Müslüman G. Afrika’da yaşamaya başladı. Bölge daha sonra İngilizlerin yönetimine geçti. Müslümanlar arasında dini meseleler konusunda anlaşmazlıklar çıktı. Hacca gidip gelen Müslümanlar hacda gördükleri dini yaşayışla buradakilerin çok farklı olduğunu belirtince aralarında çatışmalara varan anlaşmazlıklar çıktı. Müslümanlar İngiliz valisinden kendilerine yardımcı olmak için Osmanlı Devleti’nden hoca talebinde bulundular.

1862 yılında Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in onayıyla Erzurumlu Âlim Ebubekir Efendi’nin Müslümanları eğitmek üzere Cape Town’a gönderilmesine karar verilir. Ebubekir Efendi önce Paris’e daha sonra Londra üzerinden G. Afrika’ya varır. Hızlı bir şekilde Felemenkçe ve İngilizce öğrenir. Çocukların eğitimi için okul açar, halkı irşat etmek için bölgeyi dolaşır. Bu maksatla birkaç defa Mozambik’e ve Madagaskar’a gider. Birçok esere imza atar. Beyanü’d-din adlı eseri dolayısıyla dördüncü derece Mecidi nişanı ile ödüllendirilir.

Ebubekir Efendi iki defa evlenir ve ikinci hanımından 3 çocuğu olur. Üç oğlunu da ilim erbabı olarak yetiştirir. Oğullarından Ahmet Ataullah Efendi 1900 yılında Singapur’a şehbender olarak atanır. Ebubekir Efendi 1880 yılında Cape Town’da vefat eder ve oraya defin edilir.

Ebubekir Efendi üzerine çalışma yapan Cape Town Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Halim Gençoğlu şu anda torunların 150 aile olarak burada yaşadıklarını ifade ediyor. Hatta Ebubekir Efendi’nin bir torunun ekonomi bakanı olduğunu belirtiyor.

Cape Town’da Dr. Gençoğlu’nu ziyaret ederek kendisinden Ebubekir Efendi ve Sahra Altı Müslümanlarıyla ilgili bilgi almak için aradık ancak tevafuk Halim Hoca konuyla ilgili bir konferansa katılmak üzere Türkiye’de olduğunu söyledi.

Cape Town, Masa Dağı’nın yamacında okyanusun kıyısına konuşlanmış bir şehir. Ebubekir Efendi’nin mezarı şehri kuşbakışı gören tepenin üzerindeki Müslüman mezarlığında bulunuyor. Mezarlık renkli evleriyle dikkat çeken Müslüman mahallesinde. Mahalle çok sayıda turist tarafından ziyaret ediliyor.

Mezarlığın girişinde uzak Asya kökenli birkaç mezar daha var. Ebubekir Efendi’nin kabri mezarlığın üst kısmında çiçeklerle donatılmış ve başına şeceresinin yazıldığı ay yıldızlı bir mezar taşı konmuş. Mezarın yapılması Dr. Hilmi Gençoğlu’nun büyük çabaları sonucunda gerçekleşmiş. Mezar taşının Türkiye’den getirilmesinde büyük sıkıntılar yaşanmış.

Müslüman mahallesinde Ebubekir Efendi’nin açtığı okulun ahlaksız işler için kullanılması beni çok üzdü. Çok büyük olmayan binanın Ebubekir Efendi adına açılacak müze ya da bir kültür merkezi olarak değerlendirebileceğini düşündüm. Kullanıma terk edilen mezarlığın etrafı TİKA tarafından çevrilerek muhafaza altına alınmış. Şehre hâkim bu tepeye bir cami, bir medrese ve bir türbe yakışır. Hamiyetperver, amel defterini açık tutmak isteyen Müslümanlar için burada iyi bir fırsat var…

Cape Town’la kardeş şehir olan Erzurum’u Ebubekir Efendi’nin torunları ziyaret etmişler. Ebubekir Efendi çok sevdiği memleketinin taş evlerine benzer bir konut yaparak adını Erzurum koymuş ve orada ikamet etmiş. Makamı cennet olsun.