Günümüz dünyasında cilt bakımı için onlarca ürün kullanıyoruz. Ancak çoğu zaman atladığımız en basit ve en etkili yöntem, düzenli uykudur. Yeterli uyumayan bir beden, kendini onarma fırsatını bulamaz. Cilt matlaşır, göz altları morarmaya başlar ve ruh halimiz bile bozulur. Geceleri gözlerimizi kapattığımızda yalnızca zihnimiz değil; hücrelerimiz, organlarımız, hatta ruhumuz dahi dinlenmeye başlar.

Düzenli uyku, vücudun yenilenme ritmini korur. Bu yüzden kişisel bakım yalnızca krem sürmekten ibaret değildir; yatağa zamanında girmek, kendimize sessiz bir dinlenme alanı açmak da bakımın en doğal hâlidir. Sağlıklı bir cilt için bazen en pahalı serum değil, huzurlu bir uyku yeterlidir. Unutmayalım ki doğanın döngüsü de uykuya bağlıdır: Gece olmadan gündüzün, dinlenme olmadan üretkenliğin anlamı olmaz.

Aslında uyku, Rabbimizin bizlere lütfettiği en büyük şifa kapılarından biridir. İnsan uykudayken sadece güzelleşmez; kalbi dinlenir, zihni berraklaşır, sabır ve tahammül gücü yeniden tazelenir. Bu yüzden uyku, modern hayatın telaşında küçümsenecek bir vakit kaybı değil; hayatın devamı için zorunlu bir ihtiyaçtır.

Ne yazık ki günümüz insanı, ekranların ışığında gecesini harcarken, uykunun asıl hikmetini unutuyor. Oysa düzenli uyuyan bir insan, ertesi güne hem daha sağlıklı bir bedenle hem de daha huzurlu bir ruhla başlar. Gerçek güzellik, işte bu dengede saklıdır. Ve belki de bize düşen, şifanın kapısını aralamak için geceyi hakkıyla teslim olacağımız bir dinlenme vakti bilmekten ibarettir.