Uzmanına sorsak; İsrail-Filistin çatışmasını "modern tarihin en karmaşık ve uzun süreli çatışmalarından biri" olarak tanımlar.

Peki öyle midir?

Düşünün!

Çok eski değil. Fatihlerin fetih yaptığı dönemlerden bahsetmiyoruz.

Bir savaş sonucu elde edilmiş topraklardan da...

100 yıl içinde oldubitti her şey...

Toprak ağalarının birazcık arazi satmasıyla başladı hikâye.

Ve dünya, 1948 yılında gecekondu mantığı ile ilan edilen İsrail’le tanışmış oldu.

Buraya kadar tolere edebilir miyiz yaşananları?

Hadi edelim!

Peki sonra?

Holokost'un ardından hız verilen "Bizim de bir yurdumuz olsun" kampanyası eşliğinde soykırım korkusuyla güdülmüş kitleler, gemilerle, uçaklarla taşındı Filistin'e…

"Almanya'daki evimizi ve umudumuzu kaybettik. Umutlarımızı yıkmayın." pankartlarının asılı olduğu gemilerle Hayfa Limanı'na inen Yahudiler, yerli halk Filistinliler tarafından misafir ediliyor. Hem de bir, iki kişi değil; ikişer aileler hâlinde misafir ediliyor.

Hikâyeyi anlatan, henüz dokuz günlük bebekken mülteci kampına sürülen Muhammed Hadid. Hani şu iki ünlü model Bella ve Gigi'nin babası.

Hadid diyor ki; "Dedemler ve diğer herkes ikişer aile alıyor. Babamın evine de getiriyorlar. İki buçuk yıl bizimle yaşıyorlar. Annem, bana hamileyken Nasıra'ya ailesinin evine gidiyor. Doğum yaptıktan sonra, ben dokuz günlük bir bebekken evimize dönüyor. Ve kapıda kalıyoruz. Evimize dönüyoruz, girmemize izin vermiyorlar. Annem beni sarmak için yalvararak bir örtü istediğinde ona bile izin vermiyorlar."

Buna inanmak zor olabilir.

Hadid ailesinin, bu trajediyi yaşadığına dair ne kanıt sunulabilir?

Onlar da Nekbe'de sürülen yüz binlercesinden biri işte.

Bunun bir benzerini 2021'de canlı canlı yaşamadık mı?

İşgal altındaki Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi’nde ismi Yakup olan bir Yahudi, Muna el-Kurdi isimli bir Filistinlinin evini çaldığını kameralar önünde itiraf etmemiş miydi?

Adı Yakup olan Yahudi, İsrail askerleri tarafından evinden çıkarılan el-Kurdi'ye "Ben gitsem bile sen bu eve geri dönmeyeceksin. Evini ben çalmasam başkası çalacak" diyerek İsrail'in ve halkının temel motivasyonunu ortaya koymuyor muydu?

Kudüs, Batı Şeria, Gazze...

Böyle devam ediyor hikâye, nice benzerleri gibi…

Birlikte yaşamak bir ihtimaldi. Bunu İsrail ve taşıma nüfusu kabul etmedi.

Gecekondu mantığı ile kurulan sözde devlet, kargo paketi gibi taşıdığı halkına gasp ile toprak ve ev veriyordu.

Onlar, misafir edildikleri evleri çaldılar.

Kamplara böldüğü, mahallelere sıkıştırdığı Filistinlileri kendi öz yurtlarında esir hayatı yaşamaya zorlamadı mı İsrail?

7 Ekim'de Hamas'ın başlattığı Aksa Tufanı mı bütün sorunun başlangıcı?

Hamas, İsrail'in orantısız saldıracağını hesap etmemiş olabilir mi?

Peki ne yapmaları gerekiyor bu insanların?

Sıkıştıkları küçük bir coğrafyada, abluka altında her gün azar azar ölmeyi kabul etmelerini mi bekliyorsunuz?

Burada temel sorun, Gazze halkının ya da Batı Şeria veya Kudüs halkının İsrail'e gösterdiği tepki değil.

İşgal eden bir unsur var karşınızda.

Evinizi elinizden alıyor.

Tarlanızı elinizden alıyor.

Almadan önce yüzlerce yıllık zeytin ağaçlarınızı tarumar ediyor.

Bunu kabul edebilir misiniz?

Empati ya da diğerkâmlık adına ne derseniz deyin. Düşünün!

Birileri gelecek, "Hey, burası eskiden benimdi; hadi sen git" diyecek. Topuyla, tüfeğiyle seni yerinden yurdundan edecek.

Sen de buna "Aa burası eskiden senindi, ben sonradan geldim, tamam kabul ediyorum" diyerek çıkıp çöle sürgüne gönderilmeyi kabul edeceksin, öyle mi?

Hiç de öyle kuzu kuzu gideceğinizi sanmıyorum. İsrail-Filistin arasında bir sorun varsa, dünyanın böyle bir sorunu varsa; bu sorunun kaynağı, özü, ismi, cismi İsrail'dir.

Filistin direnişi meşrudur...

İsrail'in kendi bile meşru değildir.

Tarihî olarak meşru değildir, vicdanlarda meşru değildir.

Çözüm arıyorsunuz!

"Tarihsel, dinî, kültürel ve politik boyutlarıyla bu çatışmanın çözümü; sadece taraflar arasında değil, geniş bir uluslararası diyalog ve iş birliği gerektirir" diyorsunuz!

“İki devletli çözüm" önerisi ile Filistinlilere Filistin'den; Kudüs'ten uzakta, kimliksiz bir devlet vadediyorsunuz!

Etmeyin!

İki devletli çözümü reddediyorum.

Çözüm basit: İsrail işgalcidir. Defolup gitmelidir...