Bu haftaya ABD’de yaşanan banka iflaslarının getirdiği olumsuz hava ile birlikte girdik demek son derece yerinde bir tanımlama olacaktır.

Silicon Valley Bank’ın (SVB) iflasından sonra toplam mevduatının yüzde 90’a yaklaşan kısmının sigortasız olduğu bilinen Signature Bank’a (SB) kayyum atanmasıyla bankacılık sektöründe yaşanan problemlerin arttığı görülmeye başlanmıştır.

Bu iflasların ve kayyum atamalarının arkasının gelebilme ihtimali de son derece yüksektir.

Hatta öyle ki bu ihtimal seviyesinin yükselmesiyle birlikte derin endişeye kapılan ABD piyasalarında petrol fiyatlarının düşmesine vesile olmuştur. Öyle ki brent petrolün fiyatı 24 saatte yüzde 5 oranında gerilemiştir.

Bu düşüşle birlikte petrol fiyatları 6 Ocak 2023 tarihinden beri en düşük seviyesine gelmiştir.

Diğer taraftan yaşanan bankacılık kriziyle birlikte piyasaların yapısı oldukça oynak ve esnek bir yapı görünümüne girmiş bulunmaktadır.

ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) bankalardaki mevduatları sigortalayan bir kurum olarak bankaların sigortalı fonlarının oranlarının azaldığını görmüştür.

Sigortalı fon oranının az olmasından dolayı da konuya müdahale etmek zorunda kalarak Signature Bank’a kayyum atamak durumunda kalmıştır.

Kayyum atanması sonrasında pazartesi günü borsada First Republic Bank’ın hisseleri çok kısa süre içerisinde yüzde 70 oranında değer kaybetmiştir.

Gelişmelerin bu yönde seyretmesi sonucunda bankacılık sektöründeki problemler büyümeye ve bankacılık sistemi çok daha kırılgan bir yapıya bürünmeye başlamıştır.

Silicon Valley Bank’a (SVB) kayyum atanmasında da önce bankanın hisseleri hızlı bir düşüş yaşamıştır. Ardından kayyum ataması olduğu için hisseleri değer kaybeden diğer bankalarda da aynı sonuçla karşı karşıya kalınacağı beklentisi her geçen gün artmaktadır.

Çünkü iflas yaşayan bankaların ardından daha birçok bankada bulunan mevduatların sigorta probleminin üst seviyelerde olduğu bilinmektedir.

Öyle ki sırada birçok bankanın olduğu ve iflasların artarak devam edeceği görüşü ağırlık kazanmaktadır.

Tüm bunların yanında özellikle kripto varlıklara -ki risk seviyeleri çok ama çok yüksektir- yatırım yapan bankaların sayıca fazla olması da iflasların yaşanmasındaki en büyük sebeplerdendir.

Aslında bu türde varlıklara yatırım yapan bankalara riskin çok çok yüksek olmasından dolayı devletin destek vermesi son derece yanlıştır.

Ayrıca kripto sektöründe fiziki bir altyapının olmamasından dolayı ciddi bir düşüş eğiliminde olduğu bu eğilimin her geçen gün de artacağı gerçeğiyle hareket etmenin doğru olduğuna tüm bankaların inanması ve ona göre hareket etmesi bu iflasların hem sayıca hem de hacimce azalmasını sağlayabilecektir.

Yatırımcı tarafı bunu gördüğünden artık ABD’de hazine tahviline doğru yönlenmektedir.

Yönlenimin bu şekilde olmasından dolayı da bankacılık hisselerinde ciddi bir düşüş eğilimi yaşanmaktadır.

Eğer iflasların arkası gelmez ise bu durum yatırımcılar için bankacılık hisselerini almak için önemli bir fırsat alanı da oluşturabilir. Tabi ki bunu zaman gösterecektir.

Ama kanımca daha yakın görünen olasılık iflasların devam edeceği üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Hatta öyle ki bu olasılığa giren birkaç bankayı şöyle sıralamakta mümkündür; Dime Community, First Republic, Prosperity, Customers, Columbia…

Eğer iflaslar artarsa bunun başka ülkelere sıçrama olasılığı ise son derece düşüktür.