Osmanlı'nın ilk başkenti Bursa, yeşili ve doğal güzelliklerinin yanı sıra zengin mutfağıyla da ünlü bir kent. Bu yıl ikincisi düzenlenen Bursa Gastronomi Festivali sayesinde Bursa'nın tescilli lezzetleri ve geleneksel yemekleri bir kez daha tüm Türkiye'ye ve hatta dünyaya tanıtıldı. Osmanlı saray mutfağının doğduğu şehir olan Bursa, bu festival sayesinde geleneksel yemeklerini tanıtma imkanı yakaladı.
Başarılı bir festival
Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş olmak üzere, festivalin düzenlenmesinde emeği geçen Abdülkerim Baştürk, Ahmet Bayhan, Fatih Ören, Bahar Özgün ve Deniz Akçay Muratoğlu'na teşekkürlerimi sunuyorum. Festivalin başarılı bir şekilde düzenlenmesinde büyük emekleri geçti. Bu yılki Bursa Gastronomi Festivali, geçen yıla göre çok daha başarılıydı. Festival alanı daha genişti ve stantlar daha düzenli bir şekilde yerleştirilmişti. Orta alandaki çadır ve oturma alanları da çok iyi düşünülmüştü. Sadece hem güneş hem de stantlarda yanan ateş, katılımcı firmaları biraz olumsuz etkiledi. Söyleşiler de oldukça kaliteliydi. Özellikle değerli meslektaşım Ramazan Başan'ın gastronomi ile tabuyu birleştiren yarışması oldukça dikkat çekiciydi.
'Yeşil Bursa, Yeşil Gastronomi'
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 2. Bursa Gastronomi Festivali, "Yeşil Bursa, Yeşil Gastronomi" temasıyla Merinos Parkı'nda gerçekleşti. Mehter marşları ve kılıç kalkan gösterisi eşliğinde Cumhuriyet Caddesi'nde başlayan renkli bir kortej ile başlayan festival, Ertuğrulbey Meydanı'nda son buldu. Başkan Alinur Aktaş, Bursa Milletvekili Mustafa Yavuz, turizm profesyonelleri, aşçılar ve vatandaşlar da kortejde yer aldı. Ertuğrulbey Meydanı'nda yapılan aş duasının ardından Başkan Aktaş, vatandaşlara çorba ikram etti.
Festivalin açılış törenine Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Milletvekilleri Mustafa Varank, Emine Yavuz Gözgeç, Emel Gözükara Durmaz, Ahmet Kılıç ve Mustafa Yavuz, ilçe belediye başkanları, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, gastronomi profesyonelleri, şefler, gastronomi öğrencileri ve vatandaşlar katıldı.
“Bursa’da gastronomi potansiyeli büyük”
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, açılış töreninde, festivalin Bursa'nın gastronomi turizmine katkı sağlayacağını belirtti. Aktaş, "Bursa, gastronomi alanında önemli bir potansiyele sahip. Bu potansiyeli daha da iyi değerlendirmek için çalışıyoruz. Festivalimiz, Bursa'nın lezzetlerini yurt içi ve yurt dışında tanıtmamıza da vesile olacak." dedi. Aktaş, Bursa'nın bir turizm şehri olduğunu ve turistin yemek-içmek istediğini belirterek, "Bu noktada var olan potansiyelimizi en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz. Bu seneki parolamız da 'Yeşil Bursa Yeşil Gastronomi'. Çünkü Bursa, ürünün topraktan ta ki sofrada yemeğe dönüşene kadarki sürecin tüm aşamalarına ev sahipliği yapıyor. Bursa'da 80 vilayeti, Balkanları Kafkasları bulabilirsiniz. Burada kadın kooperatiflerimiz var. Yine depremzede 8 ilimizden dernekler burada. Emeği geçenlere, burada olup bizlere güç verenlere teşekkür ediyorum. Festivalimiz hayırlı olsun." diye konuştu.
“Bursa lezzetlerini herkes tatmalı”
Bursa Milletvekili Mustafa Varank da "Bursa herkesin görmesi gereken bir şehir. Bursa'nın lezzetleri de herkesin tatması gereken lezzetler. Herkesi gastronomi festivaline bekliyoruz" dedi.
“Bursa Mutfağını geleceğe taşıyacağız”
Bursa Valisi Mahmut Demirtaş ise "Mevcut potansiyelimizi daha yukarı çıkarmak, Bursa'yı bu coğrafyanın en ünlü gastronomi destinasyonlarından biri haline getirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Anadolu'nun enfes lezzetlerine ev sahipliği yapan Bursa'mızın geleneksel mutfağını dünden bugüne, bugünden geleceğe taşıyacağız" diye konuştu.
Açılışın ardından protokol üyeleri, Başkan Aktaş 'kuzu kapama', Vali Demirtaş 'kirde kebabı', Varank 'kestaneli pilav', Milletvekilleri Durmaz ve Gözgeç 'maydonoz köftesi', Milletvekili Kılıç ise 'üzüm dede çorbası' yaptı.
Bursa’da ziyaret ettiğim Lezzet Durakları
Yunus Et
Bursa'ya indiğimde hemen kentin ilk fırınlı kasabı olan "Yunus Et"e uğradım. Kurucusu Yunus Vurucu ile nefis lezzetlerini tadarken sohbet ettik. Yunus Usta, kasaplık mesleğinin 3 kuşak öncesinden kendisine miras olarak kaldığını söyledi. Gaziantep'te doğan usta 10 yaşında Memduh Usta'nın yanında çıraklığa başlıyor ve 22 yaşında Bursa'ya gelerek ilk fırınlı kasap dükkanını açıyor. Şu anda Bursa'da iki dükkanı olan Yunus Usta, yakında üçüncü dükkanını da açmaya hazırlanıyor.
Abidin Usta
Abidin Özen, 1958 yılında Yugoslavya'dan Bursa'ya göç eden Özen ailesinin en genç ferdidir. 16 yaşındayken Tahtakale'de Levent Lokantası'nda komi olarak çalışmaya başlar ve kısa sürede baş aşçı olur. 1967 yılında Kayhan Çarşısı'nda Hamit Gülseven ile ortak bir lokanta açar. Burada yaptığı sulu yemekler ve süt helvası kısa sürede büyük bir üne kavuşur. 1972 yılında ortaklıktan ayrılır ve Tuzpazarı'nda kendi lokantasını açar. 2004 yılında bu binayı satın alır ve "Abidin Usta Osmanlı Mutfağı" markasını oluşturur. 8 Temmuz 2011 tarihinde vefat eden Abidin Özen, arkasında şubeleriyle büyüyen "Abidin Usta Osmanlı Sofrası" lokantalar zinciri ile büyük bir aile şirketi bırakır.
Tarihî taş fırın
Bursa’nın tarihi Abdal Meydanı’nda 45 yıldır ‘Tarihi Taş Fırın’, adıyla coğrafi işareti alınmış olan ‘tahinli pide satan Kavan ailesinin günümüzdeki temsilcisi Enes Kavan ile dükkanın önünde biraz sohbet ettik. Bursa Gastronomi Derneği kurucularından olan Enes Usta, mekanda tahinli pide başta olmak üzere simit, açma, kek, cevizli lokum ve börek çeşitlerini imal edip satıyor. Sabahları bu ürünleri sıcak almak isteyenler uzun kuyruklar oluşturuyor.
Yiğitali Kadınlar Kooperatifi
Uludağ Yiğitali Kadınları Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nde lezzetli bir köy kahvaltısı deneyimledim. Köylü kadınların elinden çıkan tamamen doğal ürünler, kahvaltıyı çok daha keyifli hale getirdi. Sadece kahvaltı servisi yapan mekan, dağ havası eşliğinde harika bir deneyim sunuyor. Kışın sobada ekmek kızartma keyfi de oldukça popüler.
Mustafa Usta Ciğer Kebap
Şanlıurfalı Mustafa Özçiçek, 1995 yılından beri lezzetleriyle tanınan bir kebap ustası. Kendi adını verdiği iki kebap ve bir tatlı olmak üzere toplam üç restoranı bulunuyor. Adından da anlaşılacağı gibi, ciğeri ve kebap çeşitleri ile ünlü restoranda yediğim akşam yemeği, inanılmaz lezzetliydi. Mekan, lüks bir konsepte sahip olmasına rağmen, fiyatlar oldukça uygun.
Rodop Köfte
Bursa'ya mübadele ile gelen İlker Boy, yaklaşık 42 yıldır aynı dükkanda Rodop köftesi yapan göçmen bir ailenin ferdidir. Lezzetli ve ünlü Rodop ve kaşarlı köftelerinin yanı sıra işkembe ve mercimek çorbası, kuru fasulye, pilav ve kabak tatlısı ile Kemalpaşa tatlısı da bulunuyor.
Double F Food&Forest (1889 Bursa)
Sabah kahvaltı yaptığım Double F, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın bir kuruluşu olup işletme müdürlüğünü Caner Altınlı yapmaktadır. Uludağ'ın eteklerinde, ormanın içinde ve şehre hâkim bir konumda yer almakta, Orman ve yemek kavramlarını en doğal halleriyle birleştiren eşsiz bir restoran hüviyetindedir. Konforlu, nezih ve sıra dışı bir restoran olan Double F restoranı, gerek iç mimarisi ve dekorasyonu gerekse sunduğu özel ve doğal lezzetleriyle Bursa'ya değer katıyor.
Avrupa Leylek köyü “Eskikaraağaç”
Bursa ilinin Karacabey ilçesine bağlı Leyleklere ev sahipliği yapması ile bilinen ve 'Avrupa Leylek Köyleri'nin Türkiye'deki tek temsilcisi olan Eskikaraağaç köyüne uğradık. Eskikaraağaç Köyü Kadınları Çevre Koruma ve Kalkındırma Derneği (EKADER) Kadınlarının hazırladığı ikramlardan tattık orada Eskikaraağaç Köyü Yaban Hayatı ve Kuş Müzesi’ni gezdik ve kuş gözetleme kulesinden Uluabat Gölünün resimlerini çektik.
Daha yazılacak o kadar çok şey var ki... Neyse bir sonraki yazıda inşallah...