Kılıçdaroğlu’na başörtüsü fikrini kim verdi?

Parti kurmaylarının, sözcülerinin, milletvekillerinin, genel sekreterinin, MYK üyelerinin bilgisinin olmadığı bu hamleyi Kılıçdaroğlu kime danışarak yaptı?

Kimi diyor ‘RTÜK Üyesi Orhan Konuralp’, kimi diyor ‘ANAR anket şirketinin sahibi İbrahim Uslu', kimi diyor ‘Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’

Orhan Konuralp’i bilmem, Kılıçdaroğlu bu hamleyi diğer ikisinin aklına uyarak yaptıysa…

Sormalı değil miydi onlara;

“Yahu siz anketçiler, elinizde kafam kadar dosyalarla gelip gelip; “Öndesiniz, aslansınız, kaplansınız, seçimi siz aday olursanız kılçıksız, tertemiz alıyorsunuz, Millet İttifakı’nın oyları AKP’yi geçti’ demiyor muydunuz? Şimdi kalkmış bana ‘AKP’den oy (ç)alabilmek uğruna ‘başörtüsü çıkışı’ falan filan teklif ediyorsunuz… Bu nasıl iş…”

Sormalı değil miydi;

“Yahu sen yıllardır Tayyip’le çalışmış, Dışişleri Bakanlığı yapmış siyasetçisin. Sen bu ‘başörtüsü çıkışını’ bana yaptırmadan evvel, bunun iki adım ilerisini, iki hamle sonrasını düşünemedin mi? Bak şimdi ne oldu, adama çektik şutu, gitti golünü attı…”

Neyse olan oldu…

Şimdi önümüze bakalım, gelecek senaryoları üzerine kafa yoralım…

Kılıçdaroğlu’nun ‘başörtüsü çıkışını’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gole çevirdikten sonraki anket sonuçları, daha ortaya çıkmadı…

Yükselmekte olan Cumhur İttifakı oylarına katkısını göremedik henüz.

Şuraya geleceğim;

Bu olay Kılıçdaroğlu’nu Millet İttifakı’nın aç parantez altlı masanı Cumhurbaşkanı adaylığını imkânsız hâle getirdi.

Muhalif Akşener’in elini güçlendirmiş oldu;

“Kapanmış yaraların üzerinde konuşmayı doğru bulmuyorum” diyerek masadaşıyla hemfikir olmadığını söyledi.

Öteden beridir Kılıçdaroğlu’nun bugün başlayacak Amerika seyahatinde aday olmaması yönünde ikna edileceğini yazıyordum.

Sarpa saran, eline koluna dolaşan, kendi kalesine gol hâline gelen ‘başörtüsü çıkışıyla’ artık buna gerek kalmadığını düşünmeye başladım.

Şöyle diyordum;

‘Kılıçdaroğlu’na, Millet İttifakı’nda Akşener çizgisine gelmesi istenecek. İstenmeyecek; dayatılacak!

Cumhurbaşkanlığı adaylığında ısrarcı olmasının Millet İttifakı’nın ruhuna uygun olmadığı, kendisini masanın sahibi görmesinin masanın asıl kurucusu ‘üst aklın’ aklıyla alay etmek olduğu hatırlatılacak.

Masadaki figüranlık rolünden fazla, farklı tavırlara girmesinin günün sonunda asıl hedefi gözden kaçırmasına, seçimi tehlikeye sokmasına sebep olacağı anlatılacak.’

Şu iddiamda hâlâ ısrarcıyım;

‘Kılıçdaroğlu Türkiye’ye döndüğünde hem adaylıktan hem İYİ Parti’nin Mansur Yavaş teklifine mesafeli duruşundan vazgeçecek.

Türkiye’ye döndüğünde Millet İttifakı aç parantez altılı masa, birinci turda iki adaylı Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası hazırlıklarına başlayacak.

Mansur Yavaş’ın adaylığı ilan edildikten sonra, Millet İttifakı içinde HDP + sol bileşenler + CHP’nin ortak adayı açıklanacak.’

Kılıçdaroğlu’nun gelecek öngörüsünden azade hamleleri, Millet İttifakı'nı iyice HDP’ye muhtaç duruma getiriyor.

Bu durum senaryonun parçası olabilir mi? Olur…

HDP’li milletvekillerinin eli silahlı örgüt mensuplarıyla çekilmiş fotoğrafları ortalığa saçıldıkça Millet İttifakı liderlerinin bunu görmezden gelmelerinin sebebi budur.

Şimdi burada asıl sorulması gereken soru şudur;

Bu resimler HDP – PKK irtibatının, iltisakının açık deliliyken Anayasa Mahkemesi’nin tavrı Millet İttifakı’nın tavrıyla aynı mı olacak?

Anayasa Mahkemesi’nin HDP’yi kapatma davasını ağırdan alması kamuoyuyla birlikte terörle mücadele eden güçleri endişeli bekleyişe sevk etmektedir.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, “Anayasa Mahkemesi’nin görevini yapmasını bekliyoruz” seslenişinin üzerinden 10 ay geçti.

Seçimlere kaldı 7 ay…

Kapatma davasından ‘Kapatmama Kararı’ çıkarsa Anayasa Mahkemesi tarafından HDP’ye siyasi meşruiyet sahası açılmış olacak.

Bu durum Millet İttifakının tek ümidi hâline gelmiştir.

Öyle olursa, İBB’deki terör iltisaklı işçiler hakkında, “Madem teröristtiler devlet neden tutuklamıyor o zaman?” sözleri, “Demek HDP terörist yapılanma değilmiş, öyle olsaydı Anayasa Mahkemesi kapatırdı” şekline çevrilerek kullanıma sürülecektir.

“Terörle iltisaklı HDP'nin olduğu masada biz olmayız” diyenlere Anayasa Mahkemesi tarafından verilecek ruhsat Millet İttifakı’nın can simidi olacaktır.

Nihai hedef;

HDP’nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmayarak veyahut karar seçim sonuna bırakılarak meşru hâle getirilmesi, Cumhur İttifakı’nın ‘beka’ silahıyla vurulması mıdır?