Yıllar önce yayınlanan ‘Bizimkiler’ dizisindeki Cemil karakteri, üst katlardaki evinin penceresinden sokağı seyreder, görülmeye değer bir olay yaşandığında, başını içeriye çevirir, karısına seslenirdi: Koş Sevim!
İşte öyle bir andayız. Dünyaya seslenebiliriz. Koşun, ABD’de polemik var, tehdit var, kavga var. Üstelik her an bir skandal patlayabilir.
2024 BAŞKANLIK SEÇİMİ
Donald Trump ile Elon Musk ilişkisi, 2016’ya kadar geri götürülebilirse de, o kadar geriye gitmeyelim.
Musk, 2024 seçimlerinde, henüz aday adayı iken, Trump’ı yaşlı buluyor, kazanacağına ihtimal vermiyordu. Ron DeSantis taraftarıydı. Adaylığı kesinleşince Trump’a doğru çark etti. Dolayısıyla; Trump Musk beraberliği sağlam bir zeminde kurulmuş sayılmaz.
Musk’ın desteği, Trump için üç sebepten önemliydi:
1. Yaptığı bağışlar. Musk Trump’ın seçim kampanyası için 250 milyon dolar harcamıştı.
2. Sahibi olduğu Twitter (X) üzerinden geniş propaganda imkanı sunuyordu.
3. Gençlerin gözündeki imajı üzerinden Trump’ı genç seçmenlere açıyordu.
MUSK HÜKÜMETTE
Trump ikinci kez ABD Başkanı seçildi ve 20 Ocak'ta görevi devraldı. Musk'ı yeni kurulan ‘Hükümetin Verimliliği Departmanı'nın başına getirdi. Musk’a açılan alan bununla sınırlı kalmadı. En kritik görüşmelerde Trump’ın yanı başındaki danışmanıydı. Beyaz Sarayı mesken tutmuştu, sorumluluğunu aşan yetkiler kullanıyordu. Kısa zamanda Musk’ın Başkan Trump üzerinde adeta ‘vesayet’ kurduğu ortaya çıktı.
Trump, iktidarının devamı için dünyayı ateşe atmaya hazır biri olsa da, işadamı kimliğini bırakmasa da halka, seçmene, devlet düzenine karşı sorumlulukları olan bir siyasetçi.
Musk, dünyayı deney alanı, oyun sahası gibi gören bir ultra zengin. Kuralsız, kârını maksimize etmek için her şeyi yapabilir.
Çatışmaları kaçınılmazdı. Aslında, en baştan biliyorduk. Karşılıklı övgülerle başlayan Trump-Musk ilişkisi o çizgide devam etmeyecekti. Değil ABD ya da Amerika kıtası, narsistlikle malul bu iki adama dünya dar gelecekti. Kendi dünyaları kafes kadar küçüktü. Eninde sonunda ‘kafes dövüşçüsü’ olarak karşı karşıya geleceklerdi.
OLACAK OLAN OLDU
Musk, ABD sistemine ortadan bir yerden daldı. Her işe karışıyor, her karara yetişmeye, kendisini ‘gölge başkan’ gibi konumlandırmaya çalışıyordu. Yerleşik düzenin, onu bu haliyle kabul etmesi mümkün değildi.
Son kriz, Trump'ın çok önem verdiği, Musk’ın şirketlerini zarara sokacak, harcama tasarısından çıktı. Musk, tasarıyı en sert şekilde eleştirince ve aleyhine çalışınca Trump ile arasındaki ipler koptu. Musk Beyaz Saray'daki görevlerinden ayrıldı.
Beyaz Saray kaynakları, Trump ile Musk’ın arasında yaşananları “çekişmeli boşanmaya” benzetiyorlar. Henüz son kozlar oynanmadı. Şimdilik söz dalaşı yapıyorlar.
Trump Musk için “çıldırmış” dedi. Musk, bir X kullanıcısının, “Trump görevden alınmalı yerine JD Vance getirilmeli” şeklindeki paylaşımına, “evet” diyerek önerisine destek verdi.
Trump, "büyük hayal kırıklığına uğradım” dedi. Musk, “ben olmasaydım seçimi kazanamazdın” diyerek karşılık verdi. Daha da ileri gitti. Karanlık ve kirli katmanlara işaret etti. Pedofiliden hükümlü iken cezaevinde intihar eden Jeffrey Epstein dosyalarında Trump'ın da yer aldığını, dosyaların açılamamasının sebebinin bu olduğunu açıkladı. Kamuoyu bu kadarını zaten biliyor olsa da ciddi suçlamalar.
İKİ KÖTÜ
İki kötüden birine yakın duracak değiliz. İkisinin baş başa vermesi, buluşması, anlaşması, birinin başkan, diğerinin onun süper yetkili danışmanı olması, dünya adına daha büyük felaket olabilir. Şimdiki pozisyonları, kapışmaları, daha ılımlı bir sonuç, ‘kötünün iyisi’ gibi duruyor.
Musk X üzerinden saldırılarını artırabilir, Trump’ın canını acıtabilir. “ABD’yi yerleşik düzen yönetir” denilse de Kongrenin, Pentagon’nun, CIA’in geniş yetkileri ve ağırlığı olsa da Trump sonuçta ABD başkanı. Yetkilerini ve gücünü, gözünü karartarak kullanırsa Elon Musk zor durumda kalabilir.
Musk, şeytani zekasıyla Trump’ı sıkıştırmanın yeni yollarını bulabilir. Trump, devletin imkanları ile pervasız karşılık verebilir.
Uzun lafın kısası: ABD’de şenlik havası var!