Üstad Necib Fazıl Kısakürek, 1965 yılında Milli Türk Talebe Birliği’nde Ayasofya’nın manası, ruhu ve topyekûn bütün hakikatini çerçevelediği bir konferans vermişti.

Üstad gençliğe; “Gençler! Bugün mü, yarın mı, bilemem Fakat Ayasofya açılacak!.. Türk’ün bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar, Ayasofya’nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilirler” diye seslenmişti.

Üstad’ın konuşmasından bir bölüm; “Ayasofya; ne taş ne çizgi, ne renk ne hacim, ne de bütün bunların madde senfonisi; sadece mana,  yalnız mana…

126 yıl boyunca, dışarıdan Batı emperyalizmasının, içeriden de onların sâdık ajanları sıfatiyle kozmopolitlerin, Yahudilerin, dönmelerin,

masonların ve nihayet hepsinin birden ana sermayesi ve gönüllü fedaisi halinde; adı Türk, küfür tip ve zümrelerinin idare ettiği bu cereyan, Ayasofya’yı müzeye çevirmekle, sağlık müzelerindeki balmumundan frengili suratlar  şeklinde, Türkün öz ruhunu müzeye kaldırmış oldu.

Nasıl bütün yollar Roma’ya çıkarsa, Türk manevi kurtuluş davasının bütün meseleleri de Ayasofya’ya ve onu müzeleştiren ellere çıkar. Ayasofya açılacak Hem de öylesine açılacak ki, kaybedilen bütün manalar, zincire vurulmuş kan revan içinde masumlar gibi, ağlaya ağlaya, üstünü başını yırta yırta onun açılan kapılarından dışarıya vuracak!…”

Ve Ayasofya açıldı, ömürlük bir esaret, bir hasret sona erdi. Milli Selamet Partisi Lideri Necmeddin Erbakan, 5 Haziran 1977 genel seçimlerinin hemen öncesinde 29 Mayıs 1977’de Taksim meydanından Büyük Fetih Mitingi tertip etmişti.

Milliyet Gazetesi’nin o günkü nüshasındaki habere göre, Erbakan konuşmasında “Akşam namazını Ayasofya’da kılacağım. Ayasofya’yı bugün açacağız” diye seslenmişti.

Bunun üzerine İçişleri Bakanı açıklama yapmıştı; “Müze olan Ayasofya bugün kapalıdır” Erbakan seçimlere 6 gün kala, Büyük Fetih Mitinginde, Ayasofya’nın ibadete açılacağının yer aldığı MSP’nin seçim beyannamesini de okumuştu.

Beyannamede dikkat çekici olan sadece Ayasofya değil. Bir diğer vaadi de Başkanlık Sistemi…

Aynen şöyle; “Hükümet buhranını ortadan kaldırmak için Başkanlık Sistemine geçeceğiz. Başkanı doğrudan doğruya millet seçecek. Senatoyu toptan kaldıracağız…

Millete referandum hakkı tanımak asil görevlerimiz arasındadır” Hamdolsun Erbakan’ın vaatleri yerde kalmıyor. Erbakan’ın o günkü beyannamesi, bugün Başkan Erdoğan’ın İcraatın İçinden listesi…

43 yıl önceki taahhütler bugün bir bir hayata geçiyor; Her Köye Kur’an Kursu, Her İlçeye İmam-Hatip Okulu, Her İle Manevî İlimler Üniversitesi, Bağımsız Kıbrıs Türk Devleti, köylü, esnaf, memur ve işçinin faiz ve vergiye ezdirilmemesi, Maarifin Millileştirilmesi, İnanç Hürriyeti, Genel Sağlık Sigortası, İşçi ve Emekli Aylık Tavanlarının Arttırılması, Yeniden Büyük Türkiye’nin İnşası, İç Barış ve Kardeşlik, Manevi kalkınma, Ağır Sanayi Hamlesi, Lider Ülke Türkiye, Şahsiyetli Dış Politika, Milli Harp Sanayiinin Kurulması, Devlet-millet kaynaşması, Rüşvet ve İrtikâbın Önlenmesi, İnsan Haklarına Saygı…