Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından Kosova’da, Myanmar’da, Moğolistan’da, Pakistan’da, Kırgızistan’da ve Filistin’de yapılan tesis ve eserlerin açılışı, dün Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve öteki yetkililerin katılımıyla “Ayrı coğrafyalarda aynı imza” başlığıyla Ankara’da ATO Congresium’da düzenlenen toplu açılış töreniyle gerçekleştirildi.
TİKA gerçekten Türkiye’nin değişim tarihinin, dışa açılımının, mazluma el uzatışının en önemli enstrümanı oldu. Türkiye’nin sadece Türkiye’den ibaret olmadığını, ufukları 81 vilayeti dahi kapsamayan siyasetçilerle Yeni Türkiye’nin mimarlarının arasındaki farkın en mübariz göstergesi oldu. Dün salondaki açılış töreninde bizler çok önemli coğrafyalarla buluştuk. Her bir açılış bizlere önemli mesaj içeren coğrafyalardandı. Açılışı yapılan tesis ve eserler Yeni Türkiye’nin mazlum coğrafyalara neden el uzattığının adeta cevabını içeriyordu.
Evlad-ı Fatihan diyarından atayurdumuza oradan mazlum Filistin’e, Myanmar’a oradan kardeş ülke Pakistan’da yapılanlar anlatıldığı sırada salonda duygusal anlar yaşandı. Bu açılış programı
Yeni Türkiye’ye sahip çıkmak için birçok gerekçemiz olduğunu bir kez daha hatırlattı hepimize.
Birbirinden anlamlı açılışlar yapıldı
“Ano Yemen’dir gülü çemendir, giden gelmiyor acep nedendir?” şeklinde yüreğimizi burkan Yemen türkümüzün dizeleri dünkü açılış programında adeta cevabını buldu.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Arap yarımadasında esir düşen ve İngilizler tarafından gemilerle Myanmar’a getirilerek buradaki esir kamplarında vefat eden aralarında dönemin Basra Valisi Mustafa Suphi, Dicle Karma Tümeni Komutanı Binbaşı Abdül Halim Bey ve birçok üst rütbeli askerin bulunduğu 222 şehidimize bu ecdadın torunları yıllar sonra TİKA ile sahip çıktı. Ve Yemen Türkümüz şimdi daha bir anlam kazandı.
Yıllar sonra da olsa TİKA, bu aziz şehitlerimize Myanmar’ın Thayet şehrinde muhteşem bir şehitlik yaptırdı. Bu ecdadın torunları olarak yapılanlarla gurur duymayıp ne yapacağız? O şehitlerimiz artık uzak coğrafyada türkülerimizdeki gibi yalnız ve bir bilinmeyen olarak kalmayacak. Geçmişte belki sadece bu aziz şehitlerimiz için elimizden türkü yakmak gelmiş. Ama bugün o türkülerin hüznünü, buğusunu yüreğinde hissedip ecdadına sahip çıkan bir nesil iş başında. O türkülerde bahsedilen ve “gidip dönmeyen” ecdadına sahip çıkan bir nesil şimdi Yeni Türkiye’nin mimarları.
TİKA Evlad-ı Fatihan diyarında milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un köyündeki babası için 1861 yılında yaptırılan ve daha sonra yıkılan camiyi de yeniden ayağa kaldırdı. Milli Şairimiz keşke bugünleri görebilseydi; “Evet ben ki bir Arnavutum, işte perişan yurdum” şiirini eminim bambaşka yazardı.
Büyük bölümü Moğolistan sınırları içinde kalan “büyük geçmiş”in eşsiz mirası sayılan Bilge Tonyukuk Anıtı’na ulaşım için 11 kilometrelik yolun açılışı da dünkü törende yapıldı. Demek ki milliyetçilik, milli değerlere sahip çıkma sadece kuru lafla olmuyor. İcraat lazım. Bu icraatı dün TİKA bize gösterdi. Tonyukuk Anıtı’na ulaşım sorunu çözüldü. Kuru laf milliyetçilerinin gitmemeleri için bir neden kalmaz artık. Bu şekilde Yeni Türkiye’nin yaptıklarını gözleriyle görürler.
Yine bir başka önemli açılış töreni Filistin içindi. Sultan Reşad döneminde Nablus’ta yaptırılan kız okulu bir kez daha ecdadın yolunda giden TİKA tarafından yenilenerek Filistinli kızlarımızın hizmetine sunuldu. Myanmar, Kosova, Moğolistan ve Filistin’deki açılışların anlamı gerçekten çok önemli. Bu yapılanları alkışlamamak, desteklememek açık söylüyorum gerçekten bir köksüzlük emaresidir.
TİKA sadece ecdadımızın mirasına sahip çıkmakla kalmıyor. Kırgızistan’a yaptırılan ülkenin en modern ekmek fabrikasının açılışı da önemliydi. Burada fakire, fukaraya kreşlere, yetimhanelere ücretsiz ekmek verilecek.
Ayrıca Pakistan’ın Pencap eyaletinde ülkenin en modern hastanesinin de açılışı yapıldı. Pakistan halkının isteği üzerine hastaneye “Recep Tayyip Erdoğan” adı veriliyor. Aslında bu isim yukarıda uzun uzun anlattığımız tüm bu yapılanlara sebep olan Yeni Türkiye’nin lideri, mazlum milletlerin gururu Recep Tayyip Erdoğan’dır.
TİKA Başkanı Serdar Çam, açılış konuşmasında şöyle diyordu, “TİKA mazlumların sevgisini kazanırken, zalimleri de öfkelendiriyor”. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğüan’ın da neden mazlumlar tarafından çok sevildiğini, zalimlerin de öfkesini kazandığını bir kez daha çok iyi anlıyoruz bu yapılanlarla.
