Cumhurbaşkanı açılış yapıyor.

Bakıyorum kurdele kesenlerin arasında bizim vekil, genel başkan yardımcımız yok.

Nasıl olmaz…

Kamera biraz geniş ekran yapınca görüyorum,

Cumhurbaşkanı cami açılışı yapıyor ve biraz sona Cuma namazı kılınacak.

Cumhurbaşkanının her programını takip etmekten şehrini unutan bizim vekil, genel başkan yardımcımız bu sebeple kurdele kesenlerin arasında yok.

Demiştim yıllar önce, 2017 yılında, ‘Metal Yorgunluğunun Müsebbibi Parti teşkilatları kapatılsın!’

Çünkü Parti’nin il ve ilçelerde başkanların çok sık kullandığı cümle; “Ben Genel Merkezi temsil ediyorum”

Doğrudur; yıllar var ki, partinin il başkanları genel merkez tarafından seçiliyor.

Yani atama yapıyor.

Atamayla koltuğa oturan il başkanları, illerdeki hassasiyetleri bilmiyor ve de ilçelerindeki teşkilat yapılarını tanımıyor.

AK Parti’nin kuruluşunun ilk yıllarında, il kongreleri çok canlı ve hareketli geçiyordu.

Birden fazla aday listeleriyle çıkıp il başkanlığı için kıyasıya mücadele ediyordu.

Bu yarışlarda teşkilatların il ve ilçe parti mensuplarının tamamı sahada oluyordu.

Sokağın nabzı tutuluyor, vatandaşla, seçmenle daha sıkı fıkı ilişkiler kuruluyordu.

Bu hareketlenme bütün iller nezdinde sahaya ve teşkilatlara hâkim olan adayın kendi listesiyle seçimi kazanmasından fazla olarak daha sağlam bir yapının ilk basamağını teşkil ediyordu.

Çünkü il başkanlarının listeleri seçimi kazanabilecek, halkla iç içe isimlerden oluşuyordu.

Şimdi öyle değil…

Şimdi, atanan il başkanının, seçim kazandıracak, halkın içinden, seçmenle temas halinde bir yönetim oluşturma derdi yok.

Bakın bütün illerin, bütün yönetimlerine, yönetim kurulu toplantılarına, halktan, esnaftan, seçmenin temsilcisi kimseler yok.

Nerede kifayetsiz muhterisler varsa hepsi, fırsat bu fırsat doluşmuşlar.

Yönetim kurulu toplantılarından önce kuaföre gidiliyor saçlar yaptırılıyor filan…

Bunların halkın içinde ne işleri olabilir ki?

Atamayla oluşturulan teşkilat yapılanmasının, ‘mütedeyyin, adaletli ve şahsiyetli Anadolu insanının siyasette bir yerlere gelmesi, söz sahibi olması ve partinin makas değiştirmesinin önüne geçmek için tepeden inmeci ve rantiyeci zihniyet tarafından mı dayatılıyor?’ diye düşünmüyor değilim.

Aynı şekilde eskinden belediye başkanlığı ve milletvekilliği seçimleri öncesinde teşkilat içi seçimler, temayül yoklamaları yapılıyordu.

İllerde seçime girecek belediye başkanı ve milletvekili adayları temayül yoklamalarında aldıkları oylara göre sıralanıyorlardı.

Haliyle teşkilatları bilen, tanıyan, vatandaşla iç içe, seçmenle temas halinde, siyasi tecrübeye sahip, yol yordam bilen, halden anlayan, belediye başkanlarımız ve milletvekillerimiz oluyordu.

Şimdi, Tepeden inme, paraşütle şehre gelip, listelerde birinci sıraya yerleşen milletvekilleri veyahut belediye başkanları, seçildikten sonra şehrin derdiyle dertlenmiyor, seçmene verdikleri sözleri çok çabuk unutuyorlar.

AK Parti’nin seçmen nezdinde erimesinin, oylarının sadece Cumhurbaşkanı’nın tek başına alacağı oy seviyesine düşmesinin gerçek sebebi budur.

Ben bu yüzden iddia ediyorum; Parti il ve ilçe teşkilatları olmadan seçime girsin daha fazla oy alır.

İl kongreleri ve temayül yoklamaları yapılmadan, şura meclisi işletilmeden; partinin bütün kılcal damarları hareketlendirilmeden atamayla oluşturulan teşkilatlar sahada yok hükmündedirler zira...