Savcı Sayan, işadamı Galip Öztürk’ün yardım etmeyi kabul etmemesi üzerine, FETÖ-PDY tarafından ipinin çekildiğine dair bir ses kaydından bahsetti.

Sayan, ses kaydında Öztürk hakkında “Biz bu adamı çok sağdık. Ama artık eskisi gibi bize para vermiyor. O bizim yanlış tarafta olduğumuzu düşünüyor. İpini çekin” ifadelerinin yer aldığını söylüyor.

AK Parti ve onun kurucusu sayesinde bir yerlere gelen, makam ve mevkii sahibi olanların büyük bir kısmı, Tayyip Erdoğan’ı Paralel mücadelesinde “beni bu işlere bulaştırmayın” diyerek yalnız bıraktı.

Hatırlarsanız Erdoğan o dönem, “Bazı bakanlarımdan, bazı milletvekillerimden ben de şikâyetçiyim” demişti.

FETÖ-PDY tarafından haraca bağlanan işadamları da her nedense örgüt hakkında konuşmaktan imtina ediyordu.

O günlerde bir işadamı, sürüp giden suskunluğu Tayyip Erdoğan’ın Samsun’da yapacağı miting gününde bozarak çok önemli açıklamalar yapmıştı.

Açıklama yaptığı gazete miting meydanında dağıtılmış, Erdoğan konuşmasının ‘Paralel Yapı’ bölümünde o açıklamalara atıf yaparak kalabalığa seslenmişti.

İşadamı Galip Öztürk, Paralel medyanın “Başbakan 25 Mart’ta Samsun’a gidemeyecek. Ülkeyi terk edecek” şeklindeki haberlerinin ardından “Bu olay memleket meselesi haline geldi” diyerek tam zamanında konuşmuştu.

Herkesin araziye uyarak sessiz kaldığı zamandı. Şimdi Paralel Yapı ile mücadelede mesafe alındığı için rahat rahat ortalıkta dolaşanların telefonlarını kapalı tuttuğu ve nerede olduklarının bilinmediği dönemdi.

Galip Öztürk, kimseler sesini yükseltmezken gazete ve televizyonda ‘Paralel Kumpas’ı anlattığı için Paralelci hakim ve savcılar tarafından hapisten yeni çıkmış olmasına rağmen yıldırım hızıyla, 6 yıl hapis cezasına mahkum edildi.

Avukatları kararın düzeltilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ‘Yeniden Yargılanma’ başvurusu yaptı.

Talebi kabul edildi; dosyası Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na sevk edildi.

Öztürk’ün‘Yeniden Yargılanabilmesi’ için merkezi Samsun, Karadeniz olmak üzere Türkiye genelinde 500 bin imza toplandı.

Sadece memleketi Samsun’da değil bütün Türkiye’de bu kadar sevilmesinin sebebi, şüphesiz hayırsever bir işadamı olması.

Canik Başarı Üniversitesi’nin en büyük bağışçısıydı.

Şimdi bu üniversitenin cemaatin elinden alınıp ‘Kayyıma’ devredilmesi için hukuk mücadelesi veriyor.

Türkiye’nin en büyük ikinci okulu Mehmet Akif Ersoy İmam Hatip Lisesi’ni, Kızılay Karadeniz Bölge Kan Merkezi’nin inşaatını yaptırdı.

İstanbul, Samsun, Bafra, Ayvacık, Gürbulak, Diyarbakır ve Bosna Hersek’te 30 okul ve yurt yaptırdı; hedefi 100 okuldu.

Polonezköy’de 250 kişilik engelli ve yetimlerin barındığı ve eğitim aldığı sevgi evlerini Sosyal Hizmetler’e, Samsun Salıpazarı’nda 15 derslikli lise ve 120 kişilik yurt yaptırarak Milli Eğitim’e devretti. Van Polisevi ve kız yurdu için 850 bin TL bağış yaptı.

Galip Öztürk şimdi yurt dışında yaşıyor.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun toplanarak ‘Yeniden Yargılanabilme Kararı’ vermesini bekliyor.

Beklerken de yardım ve yatırımlarına Gürcistan Batum’da devam ediyor.

Hem Türkiye hem de Samsun kaybediyor.