24 Ocak 2022 Pazartesi günü, Balıkçı Kahraman Vakası ile Türkiye’nin siyasi tarihine geçti.

İstanbullu, iki gündür yağan ancak henüz hayatı felç edecek düzeye ulaşmayan kar yağışıyla birlikte işine gücüne devam ediyordu. Ancak 24 Ocak günü öğle saatlerinden itibaren Meteoroloji’nin peş peşe uyarılarının ardından beklenen yoğun kar yağışı kendini hissettirmeye başladı.

Öyle ki İstanbul Valiliği, saat 14.30’dan itibaren teyakkuza geçti ve iki saat içerisinde, 4 ayrı acil uyarı yayınladı. Son olarak 16.30’da İstanbul’a Trakya tarafından gelen araçların sokulmama kararı dahi alındı.

Böylesine bir afet ortamında saatler 20.00’yi gösterdiğinde İstanbul adeta felç olmuş, E-5 güzergâhı işlemez hale gelmiş, insanlar yollara düşmüş, toplu ulaşım sistemi çökmüş, yüzlerce otobüs yolda kalmış, metrolarda can pazarı yaşanmaya başlamıştı.

İşte tam bu sırada 20.36’da sosyal medyaya bir kare fotoğraf düştü. O kare İstanbullu canıyla boğuşurken İstanbul’da yerel yönetimin başındaki ve karla mücadele edilmesi için binlerce personelin ve 1500’ün üzerinde aracın emrine tahsis edildiği şahsın Balıkçı Kahraman isimli bir alkollü balık lokantasında balık yemeye gittiğini gösteriyordu. Önce kimse inanamadı. Hatta AK Partili üst düzey yöneticiler bile ‘Yok artık o kadar da değil’ diyerek fotoğrafa mesafeli yaklaştı.

CHP’li bazı troll hesaplar, kendilerine öylesine güveniyorlardı ki “böyle bir ortamda bu fotoğrafı verecek kişinin ancak iş bilmez, avanak, aptal olabileceğini” yazacak kadar ileri gitti.

Ancak işin aslı ilerleyen saatlerde netleşti. Evet, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yüzlerce insanımızın hayatını kaybettiği deprem sırasında kayağa gitmeyi, sel sırasında tatile çıkmayı tercih etmesinin üzerine böyle bir ortamda yemeği de eklemişti.

İşin buraya kadarki kısmı malum.

Asıl kıyamet, bir süre sonra ikinci karenin ortaya çıkmasıyla koptu. O karede İngiltere Ankara Büyükelçisi de vardı. Ve bu yemek sıradan bir balık yeme işi değildi.

Bu karenin ortaya çıkmasıyla birlikte, İsviçre’de kayak tatilinde olduğu iddia edilen İBB Sözcüsü Murat Ongun başta olmak üzere CHP’li hesapların önce niye sessiz kaldığı daha sonra yarım ağızla yalanlamaya çalıştığı da ortaya çıktı.

Çünkü bu yemek gizli kalması gereken ve bu kızılca kıyamette kimsenin fark edemeyeceği düşünülerek iptal edilmeyen bir yemekti. İstanbul’da beceriksiz İBB yönetimi kaynaklı bir kar felaketi yaşanmasaydı belki de yine gizli kalacak ve kimsenin önemsemeyeceği bir yemek olacaktı.

İşin aslını ise günler sonra neredeyse birinci el kaynaktan öğrenme imkânı buldum.

Fotoğraf, tesadüfen ortaya çıkmıştı. Yani öyle Kılıçdaroğlu’na yakın CHP’li tayfa filan servis etmedi.

Muhtemelen ellerine geçseydi, ortaya çıkan ve CHP ile Millet İttifakı’na kesilen yerel yönetim beceriksizliğine ilişkin siyasi faturanın ağırlığını tahmin edecekleri için servis etmek yerine İmamoğlu’na karşı ellerinde bir koz olarak tutmayı tercih ederlerdi.

İmamoğlu’nun İngiliz büyükelçi ile yemek yediği Balıkçı Kahraman, Rumeli Kavağı’nın en özel alkollü balık restoranlarından biri. Butik restoran olarak hizmet veren Balıkçı Kahraman’ın bir fiyat tarifesi yok. Yani tümüyle misafire özel hizmet sunuluyor. Bu da İstanbul’da en pahalı balık restoranı olma özelliği getiriyor.

İmamoğlu’nun ilk defa gittiği bir restoran da değil burası. Daha önce pek çok kez misafir ağırlamış aynı restoranda…

Son yemek için ocak ayının başında rezervasyon yapılmış… İki veya dört kişi olacağı söylenilmiş. 24 Ocak günü de korumalarla birlikte 19 kişilik bir ekiple gidilmiş restorana… 

4 kişi VİP konuklar için ayrılan özel bölümde oturmuş. Ve kalkan balığı yenilmiş…

Restorana önce İmamoğlu'nun gittiği ve İngiliz Büyükelçi'yi kapıda hürmetle karşıladığını da not düşelim.

Aynı gün kalkan balığının İstanbul Büyükşehir Belediyesi balık halinde kilogram fiyatı 550 TL.

Balıkçı Kahraman gibi özel restoranlar için özel olarak seçilen kalkan balığının alış fiyatının o gün 700-750 TL civarında olduğunu iletti Sarıyer’de balıkçılık yapan arkadaşlar… Bu da Balıkçı Kahraman’da porsiyonu için 2-3 bin TL ödendiği anlamına geliyor. Toplam çıkan fatura da yaklaşık 50 bin TL…

Gelgelelim böylesine özel ve butik bir işletmeden bu fotoğraf nasıl sızdı…

Tamamen tesadüf eseri ortaya çıkan bir kare her şeyden önce... O sırada Restoranda bulunan ve ismi bende saklı bir Rumeli Kavağı sakini, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı karşısında görünce fotoğraf çekiyor ve arkadaşlarıyla paylaşıyor.

İstanbul’da kar kıyametin koptuğu saatler olduğu için de ilgilisinin “Belediye Başkanı’nın bu hengâmede balık restoranında ne işi var?” diye dikkatini çekince fotoğraf dakikalar içinde sosyal medyaya düşüyor.

Ve ne yazık ki öğrendiğime göre, fotoğraf sosyal medyaya düştüğünde İmamoğlu halen restoranda bulunuyor. Özel kalem ekibi fotoğrafı kendisine gösterince İmamoğlu tam 9 dakika içinde apar topar restorandan ayrılıyor ve AKOM’a geçmek zorunda kalıyor.

Yani fotoğraf ortaya çıkmasa yemek kim bilir ne kadar daha devam edecekti.

Tabii kameralar karşısına geçtiğinde aklı halen o yemekte.. Çünkü öğrendiğime göre Balıkçı Kahraman’a yoğun bir baskı başlıyor. İnkâr etmesi, yalanlaması isteniyor.

Hatta Kahraman Bey'in bir süre evinden çıkmadığı iddia ediliyor bu sebeple…

Teyide muhtaç..

Bu sırada fotoğrafı paylaşan AK Partili bir eski bakanımızı CHP’ye yakınlığıyla bilinen ve hepimizin tanıdığı bir akademisyen hanımefendi arayıp fotoğrafın yalan olduğunu ve silmesini talep ediyor. Öylesine kendilerinden emin söylüyorlar ki bunu, bakan hanımefendinin bile şüpheye düşüp tekrar teyit ettiğini öğrendim.

Bu yalanlatma sürecinde fotoğrafı çeken kişiye ulaşmak için restoranın kameralarının dahi özel kalem ekibince incelendiği ve fotoğrafı çeken kişiye ulaşıldığı ancak iş işten geçtiği için bir şey yapılamadığı belirtiliyor. İşin bu kısmını teyit edemedim. Ancak olayın akışı içinde hiç de yabana atılacak bir bilgi gibi durmuyor.

Bu arada bu olayın asıl kahramanının Balıkçı Kahraman Bey olduğunu söylemekte yarar var. Şayet yalanlama baskılarına boyun eğseydi o da bu ikiyüzlülüğün bir parçası haline dönüşecekti. Bence şimdi gerçekten Kahraman oldu.

İngiltere Büyükelçisi’nin daha iki ay önce Atina’da, Atina ve Lefkoşa büyükelçileriyle birlikte ‘Erdoğan’ı devirme’ toplantısı yaptığını, o toplantının da tıpkı İmamoğlu ile buluşması gibi çok gizli tutulmasına rağmen Yunan basını tarafından ortaya çıkarıldığını öğrendiğimizde herhalde Balıkçı Kahraman Vakası’nın anlamı daha da yerli yerine oturacaktır.

Önümüzdeki günler, bu kareyi daha çok konuşacağız.