Yakın zamanda, Davos’ta gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu için yüzlerce özel jet mesai yaptı. Dünyanın en zengin ve güçlü adamlarını taşıyan bu jetlerin pilotları seçilirken DEF Başkanı Klaus Schwab’ın güvenlik tedbiri kararı sebebiyle covid-19 aşısı olanların tamamı elendi. Yani tüm jetlerin pilotları aşısızdı. Düşünsenize tüm dünyayı zorla aşılayanlar şimdi can güvenlikleri için kendilerini aşı olmamış pilotların taşımalarını istiyorlar.

Malumunuz, ABD Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) ile Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) yakın zamanda Biontech ile Pfizer’ın ürettiği mRNA aşısının felce neden olduğunu net bir şekilde açıkladılar. Zaten Pfizer’ın koronaya karşı ürettiği aşının koruyuculuk sağlamadığı bu açıklamadan önce ortaya çıkarılmıştı. Aşısız pilotların Davos’a taşıdıklarından biri de aşının sahibi Pfizer’ın CEO’su Albert Bourla’ydı. Kanadalı Rebel News muhabirlerinin sorularıyla perişan ettiği Bourla, yayımlanan kaçar adım görüntüleriyle resmen rezil edildi. Tabii ki işe yaramayan aşılarla milyarlarca dolar kazanacak kadar ahlakî sınırları aşmış durumdaki bu tip insanlar için “rezil olmak” deyimi bir şey ifade eder mi, bilmiyorum.

Netice itibarıyla, bizi istediklerini yapmamız için kıyasıya zorlayan, kamuya açık alanlara girişimizi bile yasaklayan, bizi aşılı-aşısız diye birbirimize düşüren bu küreselciler, şimdi kendi güvenlikleri için icat edip musallat ettikleri aşılara bulaşmamış çalışanlar arıyor.

Bunu birkaç milyar dolar için yaptıklarına inanmıyorum. Çok daha büyük sosyal, siyasal ve iktisadi planları var ve pandemi sadece bu planlara giden zorlu yolda aşılması gereken menzillerden biriydi.

Bizi, yapmamız hususunda zorladıkları şeylerin yanında yapmamamız için de türlü filmler çevirdikleri şeyler de oldu bu süreçte. Kripto paralar, yıllardır devletlerin en üst makamlarınca ve dünyanın önde gelen merkez bankalarınca sahtekârlık ürünü olarak tanıtıldı. Haklarını vermek lazım, aslında birçok sahtekârlık olayı da yaşandı, fakat bunlar konu itibariyle sistemin özü ile alakalı olmayıp münferit olaylardı. Gelgelelim bahsi geçen otoriteler doğrudan doğruya sistemi hedef alan açıklamalar yaptı. Kimisi yasaklamaya kalktı, kimisi kamuoyunda oluşturdukları algıyla operasyon çekmeye çalıştı.

Tüm bunlarla beraber, CBDC yani Merkez Bankaları Dijital Paraları’nın tüm dünya merkez bankaları tarafından gündeme getirilmesi sonrasındaysa işler değişmeye başladı. Nakitsiz bir toplum hedefleyen ve para sistemini kökünden değiştirmeye çalışan üst aklın programlanabilir dijital paralar olan CBDC’lerin ne olduğu anlaşılmaya başlanınca kripto paraların ne denli önemli araçlar olduğu ortaya çıktı. Merkez bankalarının kontrolünde olan, diledikleri anda el koyabilecekleri, yok edebilecekleri, bloke edebilecekleri bu paralar dünyanın gözünü korkuttu. Özellikle de gayri resmi servetlerini saklamak ve işleri devam ettirmek isteyenlerle beraber dünyanın çeşitli istikrarsız coğrafyalarındaki güçler için bir kaçış alternatifi ihtiyacı ortaya çıktı. O kaçışın adı da kripto paralar oluverdi. Hâl böyle olunca da dünyanın finans merkezi İngiltere sonunda bir adım öne atıldı. Düne kadar kripto para reklamlarına bile savaş açan İngiltere CBDC’lerden yani hükümetlerin kontrolünden kaçacak kirli yada kayıt dışı paraların merkezi olmak için kolları sıvayıverdi. 1 Ocak 2023 itibariyle yabancı yatırımcılar yerel kripto şirketleri üzerinden yatırım yapma konusunda vergiden muaf hâle getirildiler. İlerleyen süreçte yeni teşviklerin de gelmesi bekleniyor. Bir iki yıl içinde diğer Avrupa devletleri de bu furyaya muhakkak katılacak.

Özet olarak, bu örnekte de bir öncekinin aksine küreselcilerin dünya halklarına “yapmayın” dedikleri bir şeye, zamanı geldiğinde kendilerinin nasıl bir anda sahip çıkıverdiklerini görüyoruz.

Bunca yıldır öğrendiğim bir şey varsa o da “küreselciler ne diyorlarsa tersini yapmamız lazım”

Not: Bu yazıyı yazdıktan bir gün sonra başımıza gelen ve ülkemizi tarifsiz bir üzüntüye gark eden deprem felaketinde yaralananlara acil şifa, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Müthiş bir acı ve ağır bir sınav. Rabbim yardımcımız olsun. Birlik ve beraberliğimizle bu acı günleri de atlatacağız inşallah.