Bu bizim mesele… Derin mesele…

Suriye mesele…

Her geçen gün daha da derinleşen.

İran, PYD ,PKK,ABD , Rusya ve Esed ittifakının Türkiye üzerinde yarattığı mesele.

Ve oldukça tehlikeli bir mesele.

Dengelerin son 5 yıl içinde baş döndüren bir hızla değiştiği Suriye meselesi, bizi hayli sıkıntıya soktu ve bu devam edecek.

ABD gözümüzün içine baka baka “Evet PKK bir terör örgütüdür lakin Suriye şubesi PYD değildir.”

“IŞİD’e karşı başarılı bir savaş yürüten güçlü müttefikimizdir” diyor.

Aynı ABD, Türkiye ile 4 yıl önce beraber hareket ediyordu.

Yeryüzünde şeytanın vücut bulmuş hali ile bir ittifaka girmek başında hata olsa da, şartlar bunu gerektiriyordu deyip sayfayı kapattık.

24 kasım da Rus jetinin düşürülmesinden birkaç gün önce, ABD ile Türkiye Cerablus’a büyük bir askeri operasyon başlatıp, Azez’den Rakka ya kadar olan bölgeyi güvenlik altına almak için anlaşmıştı.

Zira Cerablus Türkiye’nin Ortadoğuya açılan en önemli kapısıydı.

ABD çok isteksiz bu plana evet dedi.

İsteksizdi çünkü Cerablus’un kontrolünü PYD’ye vermek istiyordu.

İşler tamda Türkiye’nin istediği gibi gidiyor derken, 24 Kasım da Sınırımızı ihlal eden bir Rus savaş uçağı düşürdük.

İşte bu tam da, ABD’nin istediği bir durumdu.

Rusya karşı hamle olarak hava sahasını kapayıp füze sistemlerini burnumuzun dibine konuşlandırınca işler daha da karmaşık bir hal aldı.

Türkiye’nin Suriye’de, Cerablus üzerinden stratejik çıkarları tehlikeye girdi ve muhalif güçlerle bağlantısı büyük oranda kesildi.

Devlet şuan bölge de yaşanan PKK terörizmi ile boğuşurken, bu büyük ittifak Suriye’de ki dizayn operasyonunu nihayetlendirmek üzere.

Hendek meselesi bu madrabazlığın bir parçası.

Amaç ülkeyi mümkün mertebe kendi içinde meşgul etmek

Çok uzak değil.

Yarın bir uyanmışız ki Halep’e giden yollar tamamen kapanmış.

ABD, Irak ta ki kurguladığı senaryonun aynısını Suriye’nin kuzeyinde de hayata geçirmek istiyor.

Bu amaca hâsıl görülmemiş bir işbirliği var.

Hem PYD için, hem de Esed’li geçiş için tam bir uzlaşma var.

Türkiye, Irak ta düştüğü hataya Suriye’de de düşerek tarihin tekerrürüne katkıda bulunmak istemiyor.

Aynı tekerrür, binlerce kilometrelik sınır boyunca kandille komşu olmak demek çünkü.

Sonrası başka büyük tehlike ve sıkıntılar demek.

24 Kasımdan birkaç gün öncesine kadar bu sorun bir sorun olmaktan çıkacaktı ki, 24 Kasım dan itibaren sorun, olduğunda daha da büyük bir sorun oluverdi.

Peş peşe Rus jetleri sınırlarımızı ihlal ederken John Kerry şöyle bir açıklama yapmıştı:

“Türkiye, bu tacizler karşısında Rus Uçağını düşürebilirdi. Böyle bir hakkı vardı.”

Çok değil 12 gün sonra malum, uçak düşürüldü.

Buna Rusya,

ABD,

İran,

Ama en çokta Esed sevinmişti.

Acaba diyorum bazen kendi kendime…

Bu jet krizi, ABD ve Rusya’nın beraber işlettikleri bir tezgah mıydı diye.

Ne biliyim, iki ezeli düşman bir anda can ciğer kuzu sarması oluverince, insanın aklına geliveriyor böyle uçuk düşünceler.

Aslında mesele harbiden derin mesele.