44 ülkeden farklı meslek ve inanç gruplarından 1000 insan; 100 tekneyle İspanya, Tunus, İtalya ve Yunanistan limanlarından katılımlarla Sumud Filosu adı altında Gazze’ye yardım götürmek üzere yola çıktı. Bu koca yürekli insanlar insanlığın vicdanını temsil ediyor. Bu kutlu yoluculuğu sağ salim tamamlayarak Gazze’ye ulaşmalarını niyaz ediyorum. Bu yüce gönüllü insanları selamlıyorum.

Sumud, “Sebat, sabırla direniş” anlamına geliyor. Filistin halkı 128 yıldır sumud yapıyor. Zulüm hiç bitmedi, artarak, katlanarak devam ediyor. Emperyalistlerin desteklediği siyonist çetelerin Filistin topraklarında katliamları soykırıma dönüştü. İsrailli ve ABD’li siyonist cinayet şebekeleri için aldığı kararlar bir şey ifade etmeyen Birleşmiş Milletler (BM) bu durumu bir raporla belgelemiş. Maalesef koca dünya SiyonistConilere teslim olmuş durumda. Birçok ülkede halkın isyanına rağmen yönetimler siyonistlere uşaklık yapmayı sürdürüyorlar.

En acıklı tabloyu Arap ve İslam ülkeleri sergiliyor. Katiller Katar’a saldırınca İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Katar’ın başkenti Doha’da toplandı. Toplantıda katil İsrail’e karşı sert konuşmalar yapıldı. Toplantının sonunda 25 maddelik dilek ve temenniler bülteni yayınlandı. Bu bildiriler tarihe not düşmekten başka bir şeye yaramıyor. Sadece şöyle bir madde yayınlasalardı daha etkili olurdu. “Sumud Filosunun Gazze’ye girişini temin etmek üzere her türlü askeri önlemi alacağız.” Bu cümle insanlığın yüreğine su serpecektir. Koca masanın etrafında oturanların verdiği mesaj şu: “Çok şükür İsrail bugün bize saldırmadı.” Adamlar tek tek hepinize saldırıyor, kurbanlık koyunlar gibi sıranızı bekliyorsunuz.

Katar’da toplantının yapıldığı gün Amerika Birleşik Devletleri’nin Dışişleri Bakanı Marco Rubio ağlama duvarında katil Netanyahu ile poz veriyordu. Adeta şöyle dediler, “Siz orada konuşun biz burada yeni katliam planları yapmaya devam ediyoruz.” Ne hikmetse ABD’de önceki dönem Antoni Blinken, şimdi de Marco Rubio gibi masum yüzlü karanlık adamları dışişleri bakanı seçiyorlar. Önceki bakan Blinken her İsrail’e gelişinden sonra daha büyük felaketler yaşandı. Rubio’un gelişinin ertesi gün İsrail Gazze’ye topyekûn saldırı başlattı.

Tarih boyunca adı Akdeniz olan bu iç deniz çok büyük “kara” olaylara şahit oldu. Bu defa ismine yakışır “Ak” bir iyilik filosu mazlumların imdadına yetişmek için yola çıktı. Seslerini medya aracılığı ile duyuruyorlar. Daha fazla desteğe ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bir daha yaşanmaması için daha çok insana ulaşılmalı. Bu yolculuk insanların bilinçlenmesine vesile olmalıdır. Mavi kurdele takmayı unutmayın.

Eylül ayının 22’inde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplanacak. Maalesef 147 ülkenin tanıdığı Filistin Devleti’nin temsilcilerine ABD vize vermedi. Bu durumda genel kurul başka bir ülkede yapılabilirdi. Böylece katil Amerika’ya da buradan bir ders verilirdi. Ya da 147 ülke kendi aralarında ayrı bir toplantı yapıp katil İsrail’e operasyon kararı alabilirlerdi. Birleşmiş Milletler kürsüsünden sert konuşmalar yapılacak ancak Gazze’deki mazlumların derdine deva olmayacak. Bari şunu yapın, genel kurul toplantılarından İsrail’i çıkarın.

Sumud filosunun umuda dönüşmesi, bağımsız, özgür Filistin için bir nefes olmasını temenni ediyorum. Şehit kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyorum.